Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nadajlı Sarı Abdurrahman

Tarih, Siyaset, Edebiyat farklı alanlar… * Hasan Aktaş’ın ‘ ’Osmanlı Engizisyonunda Meçhul Bir Mütefekkir/NADAJLI SARI ABDURRAHMAN/Şiirin Tarihteki Tarihin Şiirdeki Gizli Yüzü’’ başlıklı kitabı ilginç, önemli bir eser. Bir çok olumlu yanı var, bir çok da olumsuz… Ragıp Duran Siyasal İslamcı neo-liberal iktidarın gemi azıya aldığı bir dönemde, bir yandan ciddi bir muhalefet kaynağı arayışı bir yandan da tarihe yönelik merak nedeniyle, geçmişteki olumlu kahramanlara yöneliyoruz. Türk Dili ve Edebiyatı alanında doktoralı yazar, 1960 doğumlu Hasan Aktaş, Nadajlı Sarı Abdurrahman’ı tanımamız için etraflı ve derin sayılabilecek bir araştırma yapmış. Kitabı 2021 Ağustos ayında yayınlayan Yort Savul Akademisindeki CV’sine göre bugüne kadar 52 kitap ve yüzlerce makale ve inceleme yayınlamış olan yazar, ‘’iyi derecede Farsça’’, ‘’orta derecede Arapça ve Fransızca’’ bildiğini yazıyor. Nadajlı Sarı Abdurrahman (Bundan sonra NSA) hakkındaki ilk kayıt, 1642 yılında tamamlanmış olan Ka...

Belki artık kitapları yakmıyorlar ama kitapçılar bir bir kapanıyor

DÜNYA KİTAP GÜNÜ SOHBETİ Ragıp DURAN * İnternet özellikle de Yapay Zekâ, insanlık onuru ve özgürlüğünün tarihsel aracı, düşünme ve sorgulamanın motoru okumayı bilhassa kitap okumayı engelliyor. Çünkü kitap okuma, hızlı/yüzeysel/kâr amaçlı bir eylem değil.   Bugün Yapay Zekâ çağında KİTAP’ı konuşacağız. 15-20 yıl oluyor. Bilgisayarımı açtım. Çok sayıda sütyen ve kadın iç çamaşırı reklamı vardı ekranda. Israrlı bir şekilde bu reklamlar 5-10 gün sürdü. Halbuki ben cinsiyet değiştirmemiştim. Sütyen ya da kadın iç çamaşırı koleksiyonu da yapmıyorum. Garipsedim ama sonradan anladım. O zaman eşimle birlikte bir tek bilgisayarımız vardı ve ortaklaşa kullanıyorduk. O da kendisine online iç çamaşır sipariş etmiş. Yapay Zekâ, Doğal Aptallıkla rekabet halinde. Günlük yaşamda ekran ile kağıt arasında gergin bir rekabet var, hatta savaş. Cep telefonunda,hatta saatimizde, bilgisayarımızda, sokakta her yerde küçük büyük ekranlar var. Ekranlar tarafından kuşatılmış durumdayız. Kara...

Le Trône du Sultan Erdogan contesté par le mouvement de masse

Ragip DURAN (*) La Turquie vit des journées exceptionnelles depuis le 19 mars, date de l’arrestation du maire d’Istanbul, M.Ekrem Imamoglu avec ses 106 collaborateurs. Son parti le CHP (Parti Républicain du Peuple, fondé par M.Kemal Ataturk, 134 sièges au Parlement sur 593) organise de grandes manifestations populaires pas seulement à Istanbul mais dans toutes les grandes villes du pays, en particulier dans les villes universitaires. Ce sont en effet la jeunesse estudiantine, la section la plus dynamique et la plus politisée de la société, qui est à la tête de ces manifestations de protestation. M.Imamoğlu est en même temps le candidat désigné de l’opposition pour les élections présidentielles de 2028. Il est depuis 6 mois toujours en avance d’au moins 10 points devant Erdoğan dans les sondages d’opinion publiques, même dans les enquêtes commandées par le pouvoir. Le régime a essentiellement deux objectifs: - Se débarasser du rival du Président Erdogan - Mettre la main à la Municipalit...

Metin Toker’in Hikâyesi: ÖNCE DEVLET!

  ‘’Gazeteci olan Adamın Hikâyesi’’ Metin Toker’in, kızı tarafından derlenmiş, bitmemiş özyaşamöyküsü, anıları. 1940lı ve 50li yılların gazeteciliği konusunda zengin bilgiler, yorumlar, itiraflar, anekdotların yanısıra ‘’Milli Damat’’ın iktidarla, devletle olan ilişkileri göze batıyor. Ragıp Duran Hiç kuşku yok ki Metin Toker, Türkiye gazetecilik tarihi ve dünyası açısından önemli, ciddi bir şahsiyet. Mesleğe başladığından bu yana yazdığı haberler, söyleşiler, röportajlar, köşe yazıları, sonra yayınladığı kitaplar hem yakın tarih hem de gazetecilik teorisi ve pratiği açısından değerlendirilmeli. Meslekle kişisel konum arasında var olan bir çelişkiyle başlayayım: Toker’in son kitabını kızı Gülsün Bilgehan yayına hazırlamış. Hiçbir editör babasının bir metnine gerçekten bağımsız ve özgür bir perspektifle, yani eleştirel gözle yaklaşamaz. Metin sahibinin birinci dereceden akrabası ancak bağımsız bir editöre danışmanlık yapabilir, yazara ve aileye ilişkin bilgiler konusunda hak...

Barış Güzergâhının Önündeki Olanaklar ve Engeller

* Devlet/Öcalan/PKK üçgenindeki gelişmeler gündemin zirvesinde. Çok fazla ihtimal, kanaat ve söylenti var, şeffaflık yok. Bir dizi olumlu girişim gözleniyor, çok sayıda olumsuzluk da kaygı yaratıyor. Ragıp Duran MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 5 ay kadar önce TBMM’de DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan ve son olarak Abdullah Öcalan imzalı çağrı ve ardından PKK Yürütme Komitesinin açıklamasıyla süren adı konmamış ‘’süreç’’, karmaşık, çok aktörlü, genelde muğlak, geleceği soru işaretleriyle dolu bir gelişme sergiliyor. Açık kaynaklardaki verilerin, ihtimal, kanaat, yorum ve söylentilerle karıştığı bir ortamda tayin edici bir kaç noktayı açmakta yarar var:   - 1984 değil 1925’den hatta belki de Bedirhan döneminden bu yana süren ve çözülemeyen Kürt Sorunu için mikroskopik bir çözüm ihtimali belirmiş olsa bile, bunu, ne gerekçeyle olursa olsun, baştan ve ilke olarak red etmek doğru bir tutum değil. - ‘’En kötü barış bile savaştan iyidir’’ ilkesinden yola çıkılıyorsa, ‘’Ke...

Şahin Alpay’ın Anıları / İlginç ve Zengin bir Hikâye ama…

  * 70’lerde Maocuların idolü sonraları Cemaatin kendi deyimiyle sosyal liberal yazarı başarılarını, düş kırıklıklarını, pişmanlıklarını kaleme almış. Parlak bir öztanıtım broşürü, zengin bir özkutlama kataloğu. Ragıp Duran   En eski ünvanı ‘’Maoculuğu Türkiye’ye getiren Adam’’ olan Alpay, Lejand yayınlarından çıkan 564 sayfalık anılarının birinci cildinde son 80 yılın Şahin Alpay’ını biraz da o dönemleri anlatıyor. Alpay, benden 10 yaş büyük. O, Aydınlık’tan ayrıldığı yıllarda ben yeni yeni PDA’cı oluyordum. 70li yılların başında Şahin Alpay ve Halil Berktay bizim için hareketin en önemli ideologları ve gerçek birer devrimci aydındı. Kendisini çok az tanırım. Ama bilgisi, kültürü, çalışkanlığı, içtenliği ve dürüstlüğü konusunda sanırım kimse olumsuz bir yargıda bulunamaz.     Kitap piyasaya çıktığında, Medyascope, Apaçık Radyo ve Serbestiyet’de anılar hakkında yayınlanan söyleşileri izledim. Cazipti. Ancak kitabı okuduktan sonra bu mecralarda söyleşi...