Mustafa Dağıstanlı’nın medya eleştirisi kitabına (5N 1 KİM, Postacı) yazdığım önsözde Türk egemen medya alemini sevimsiz bir hayvanat bahçesi olarak nitelemiştim. Sevimli dostlarımız hayvanlara gönderme yaparken dikkat: Onlar doğaldır, omurgaları hatta şahsiyetleri vardır, yırtıcı bile olsa hakikidir, belki de sevimli. Üstelik aslansa mesela, hep aslan kalır. Tarihte ve evrende önce aslan sonra tilki olan bir yaratığa rastlanmaz. Tilkiler de büyüyünce ya da orman değiştirince aslan olmazlar, olamazlar. Ama bizde, siyaset ve medya dünyasını yakından uzaktan izleyen her yurttaş, her okur, fazla değil, 10 yıllık belleğe sahipse ya da zahmet edip arşive bir göz atsa, olağanüstü değişken (Oynak dememek için seçilmiş diplomatik bir sözcük!) bir manzara ile karşılaşır. 3 yıl önce ak diyen, aynı renge bugün kara deme cüretini çok rahat gösterebiliyor. 5 yıl önceki mavi bugün sarı oluyor. İşin vahim tarafı bu hızlı ve sorunsuz(?) saf değiştirmelerin akla izana, mantığa uyan hiçbir açık...
Ragıp Duran'ın Medya Eleştirisi Blogu