Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası boyunca ve ertesinde en çok tartışılan konular, Erdoğan sonrası siyasi ihtimaller ve buna bağlı olarak medyanın acıklı hali idi. Egemen medyada pek konuşulmayan ‘Erdoğan medyası meselesi’ Kürecik’de, Çanakkale’de ve diğer yaz etkinliklerinde de gündeme geldi. Medyanın ilginç, önemli bir kadar da garip bir konumu var: Dünyada ve Türkiye’de genel olarak siyaset, özel olarak da seçim kampanyaları medyada yapılıyor. Medya, iktidarı pazarlıyor, toplumu iktidarın ve her yaptığının çok iyi olduğuna razı etmeye çalışıyor. Medyada yer almak/yer bulmak bu açıdan önemli. Medya, kendisi hariç herkesi eleştiriyor, kimi zaman karalıyor, çoğu zaman da toplumu kasıtlı ve bilinçli bir şekilde yanlış bilgilendirmeye/yönlendirmeye çalışıyor. Siyaset medya üzerinden paketlenip cilalanıp topluma servis edilirken, medya da, siyasi aktörlerin kararlarına göre mülkiyet, yayın politikası hatta çalışanlarını belirliyor. Dolayısıyla siyaset ile medya arasında karşılıklı bir ...
Ragıp Duran'ın Medya Eleştirisi Blogu