Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos 30, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Fotograf Üzerine Tartışma

Bir fotograf neden yayınlanır? Ya da yayınlanmaz? Birinci koşul, fotografın bir gerçeği temsil etmesi. İkinci olarak haber değeri taşıması. (Kamu yararı). Her gerçek, haber değeri taşımadığı gibi, her gazetenin kendine has haber değerlendirmesi vardır.  Cumhuriyet, sanırım ilk iki koşulun yerine geldiğine kanaat getirmiştir. Ne var ki, nihai olarak, bir fotografı yayınlanma kararı sadece bu iki koşulla sınırlı tutulamaz. Çünkü gerçek de olsa, haber değeri de olsa, bazı fotograflar çok çeşitli nedenlerle, editörler tarafından yayınlanmayabilir. Bu nedenler arasında siyasi, ideolojik, mesleki, vicdani, insani sebepler sayabiliriz. Sözkonusu fotograf yürek burkuyor, savaştan, mülteci dramından bir nebze haberi/bilgisi olan herhangi bir insanın kaldıramayacağı kadar ağır bir fotograf. Sahile vurmuş bu cocuk  cesedi, duyguları ayaklandıracak, isyanı tetikleyebilecek bir fotograf. Devletlerin, kurumların belki de kendisine gelmesini sağlayabilecek bir resim. Ama aynı zamanda okurları

Savaş döneminde gazetecilik

Bizde Suruç, Varto, Lice yakılıp yıkılırken, savaş manzaralarıyla karşılaşıyoruz. Egemen medyada genel olarak Kürtler, özel olarak da HDP suçlanıyor, lanetleniyor, kargılanıyor.  Egemen medya egemenlerin sözcülüğünü sürdürüyor. Bu nedenle de gerçekler öldürülüyor. Oysa ki dünyada savaş ve çatışma alanlarında gazetecilik konusunda önemli çalışmalar yapılıyor. Önce sık tekrarlanan temel temaları sıralayalım: * Savaş, politikanın silah aracılığıyla devamıdır. Sözün bittiği yerde şiddet başlar. * Savaşta insanlarla birlikte belki de önce gerçek öldürülür. * Gazetecilik barış mesleğidir. Çünkü söze, yazıya, görüntüye dayanır. Savaş, askerlerin ve askerleşen politikacıların işidir. Bu nedenle savaş boyunca gazetecilerin ürettiği söz, ses, görüntü yani kısaca her türlü bilgi, haber, belki de hayat değil askerlerin tezahürü olan top, tüfek, bombalar, kanlı cesetler yani ölüm ağır basar, öne çıkar. * Savaş muhabirliği, aslında normal muhabirlikten çok da farklı bir uğraş