Ana içeriğe atla

Kayıtlar

TÜRK MİLLİ FUTBOL TAKIMI EURO 2020'DE NEDEN BAŞARISIZ OLDU?

·       Futbol bir çok unsurun, boyutun aynası aslında: Üst düzey yönetimi, teknik direktörü, oyuncusunun yanı sıra genel siyasi durum, ekonomik düzey, bilgi ve hoşgörü seviyesi, kamuoyunun bilinci… Ve daha bir çok faktör var işin içinde. 3 maçta tek gol atıp 3 mağlubiyet alıyorsanız, tüm unsurları sıkı bir şekilde gözden geçirmek lazım.   Ragıp Duran Başlıktaki sorunun kuşkusuz bir tek yanıtı yok. Çünkü futbol siyaset, ekonomi, kültür, kamuoyu, teknik… vs  .gibi çok boyutlu bir hadise, bir mecra. Aslında sosyal medyayı iyi izleyen bir yurttaş, başarısızlığın çeşitli nedenlerini bölük pörçük de olsa Tweet’lerden öğrenmiştir. Benim şimdi yapmaya çalışacağım bu bilgilerin bir derlemesi, bir sentezi. Futbol yönetimi, Tek Adam rejiminde artık mütteahitler aracılığı ile özerk yapısını çoktan kaybetti. Fenerbahçe’nin şike yapmadığını kanıtlamak için Platini-Erdoğan müzakeresini unutmadık. Gerçi UEFA, Fenerbahçe’nin şike yaptığını kayıt altına aldı ve ceza verdi, ardından Platin

AH BU MEDYA, VAH ŞU GAZETECİLER!

  TAVUK, YUMURTA AMA ESAS OLAN KÜMES! 10 milyon Euro… İş insanı ile bakan arasında arabuluculuk… Soylu ile Peker’in can ciğer kardeşleri… Başka holdingden maaşa bağlanmak… Soru sorarken iktidarı kollamak… Yayını kesmek… Dünya yıkılırken susmak/yazmamak…Bunların hiç biri esas olarak gazetecilikle ilgili konular değil. Medya eleştirmeni, polis ya da savcı değil ki suç teşkil eden faaliyetlerle ilgilensin. Ragıp Duran Haluk Hocanın (Şahin) 2011 yılında yayınladığı kitabın başlığı ‘’ Can Çekişen Bir Meslek Üzerine Son Notlar’’ (Say) idi. O da, akademisyenliğinin yanı sıra televizyonda Uğur Dündar’ın editörlüğünü yaparken işin içindeydi, yani bozulmayı, çürümeyi, çöküşü gün be gün görüyor, yaşıyordu. Kuşkusuz gazetecilik sadece Türkiye’de can çekişmiyordu. Meslek bütün dünyada kriz geçiriyordu: Medyanın, gazetecilerin güvenirliği, inanırlığı sorgulanıyordu, reytingler ve tirajlar tepetaklak düşüyor, reklam gelirleri fevkalade azalıyordu. Bu bunalımı sadece İnternet’le açıklamak yete

''BURASI BİZİM DEĞİL, BİZİ ÖLDÜRMEK İSTEYENLERİN ÜLKESİ''

  HDP İzmir il binasına yönelik silahlı saldırı ve cinayetin bir dizi somut ayrıntısı, büyük katilin vesikalık fotografını çıkarıyor ortaya. Bu devleti sevmek imkansız, keza bu toplum da ahlaklı, vicdanlı ve dürüst yurttaşlara hiç uygun değil.   Ragıp Duran   Tezer Özlü’nün yıllar önce yaptığı bu tespit, her geçen gün, her yeni cinayette maalesef bir kez daha doğrulanıyor. HDP İzmir il binasına yönelik silahlı saldırının, daha önceki saldırılarda olduğu gibi, bir kaç önemli özelliği var: -        Saldırı öncesinde iktidar partileri ile Anayasa Mahkemesi, Saray medyası ve muhalefetmiş gibi yapan diğer siyasi partiler, HDP’ye yönelik yaygın bir linç kampanyası yürütüyordu. Zemin hazırlanmıştı. -        Saldırının zamanlaması ve hedefine baktığımızda, katil zanlısının öne sürdüğü gibi eylemin bireysel ve münferit olmadığı ortaya çıkıyor. Böyle bir cinayet ancak resmi, büyük,ciddi bir mekanizmanın işin arkasında olmasıyla gerçekleşebilir. Çünkü en az 40 kişilik bir toplantını

Ç A P R A Z O K U M A L A R

Hayat aslında bir puzzle’ı yapmak gibidir. Her bir parçayı arayıp bulacaksın, uygun yere koyup tutarlı bir bütün oluşturacaksın. Hiçbir şey tek başına değil. Her nesnenin ve fikrin bir başka nesne veya fikirle bir rabıtası var. Mesele bu irtibatları keşfetmek. Ragıp Duran   Kimi zaman bilinçli ve kasıtlı kimi zaman istemeden ve tesadüfen, bir kitapta okuduğum bir satır, bir kişi, bir olay, bir haleti ruhiye… herhangi bir fikir ya da bilgi…neredeyse anında, böyle flaş çakarak, başka bir kitapta okuduğum ikiz kardeşine gönderir beni. Çağrışım davetiyesi.Referans transferi. Gönderme şutlaması. Benzerlerin buluşması. Ki biliyorum, belleğim öyle derin ve güçlü değildir. Ama bellek seçici. Ayrıca müthiş duygusal. Bin yıl önceki ıvır zıvır tafsilatı hatırlar, çünkü sıkıca kaydetmiştir onu, ama 2 yıl önceki nispeten önemli bir hadiseyi hatırlamaz. Çünkü o nispeten önemli hadise, kahramanımıza göre önemli değildir. Önemli olsa bile değerli değildir. 10-15 yıl kadar önce, Istanbul’dan bı

Dökülüyorlar ama toplayan yok!

  ·       Videolar, taze ve ilginç bir siyasi fenomen ne var ki iktidar yeni tepki verebildi, muhalefet pasif, medya 3 maymun. Sonrası ne olur? Ragıp Duran Tek Adam rejiminde hukuk, basın özgürlüğü olmadığı için memleket gündemi, suç örgütü liderinin videolarına esir düştü. Pazar’dan Pazar’a merakla bekliyoruz adamın diyeceklerini. Suç ya da hiç olmazsa suç kuşkusu var ama savcı yok, soruşturma yok. İktidarın etrafa saçılan haksız, hukuksuz faaliyetleri, skandalları ve yolsuzlukları var. Çok boyutlu bir süreçten geçiyoruz. Siyasi, iktisadi, ideolojik, kültürel açıdan ve güvenlik perspektifinden memleketin perişan halleri ekranda. En komiği de dürüstlükten bahseden bir suç örgütü liderinin açıklamalarından geldik buralara. Yakın dönem Türkiye siyasi tarihinde herhalde hiçbir iktidar bu kadar sefil, rezil ve çaresiz duruma düşmemişti. Cumhurbaşkanı 7. videodan sonra beklendiği üzere Bakanını savunduğunu açıkladı. Neden ve nasıl’ını anlatamadan. Çok geç değil mi? Bu kadar gecikme, hesapla

Kürtler ve ay-yıldızlı bayrak

  Çöküş döneminin tipik yan çizme, konu değiştirme taktiğidir: Bir konuda çıkmazda isen, DHKP-C’den PKK’den bahset, ay-yıldızlı bayrağın ihtişamını anlat, dini vecibeleri hatırlat. Yiyen çıkar nasıl olsa... Ragıp Duran   Sadece son dönemde değil, uzunca bir süredir, Kürtler, ay-yıldızlı bayrak ve İslamiyet, yasadışı ve gayrı meşru işler yapan iktidar sahipleri ya da sıradan insanların ilk sığındığı liman, ilk öne sürdüğü gerekçe oluyor. ‘’FETÖ’’ de 2016 darbe girişiminden bu yana revaçta bir gerekçe. Kadın kocasından boşanmak istiyor. ‘’Eşim FETÖcü hakim bey!’’ diyor. İstibdat rejiminde sıkışan her adem bu dört koza sarılıyor: Kürtler, bayrak, İslamiyet ve FETÖ. Aslında bu dört konu da, kullanımı itibarıyla çok sorunlu. Olsun, çoğunluk önem veriyorsa bu değerlere, kullanalım sonuna kadar da foyamız çıkmasın ortaya. Tesadüf olmasa gerek iki açıklama üst üste geldi: Kıbrıs’ta gazeteci Adalı cinayetiyle itham edilen bir devlet yetkilisi ‘’Kıbrıs’a PKK faaliyetlerini incelemeye

Peker, abin mi olur, o zaman hukuk da yengen!

    Millet gaza mı geliverdi hemen nedir, Soylu’ya meydan okuyan suç örgütü lideri, neredeyse halk kahramanı ilan edilecek. Özel sektör mafyası resmi mafyaya karşı çıkınca, muhalefet özel sektörün safına mı geçer? Barış Akademisyenlerinin kanıyla duş yapacaktı Turan hülyası gören bu adam!   Ragıp Duran   Türkiye’nin normal, sıradan bir ülke olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Geçmişte yargı tarafından mahkum edilmiş, bu aralar yayınladığı videolarda da işlediği suçları pervasızca  itiraf eden suç örgütü lideri SP, toplumda büyük ilgi yarattı: İlk 5 videonun yaklaşık 25 milyon kişi tarafından izlendiği kaydedildi. 7. videoda bu rakamın 50 milyona yükseldiği yazıldı. İnsanlar, dizi izler gibi merakla yeni bölümleri bekliyor. Mezopotamya Ajansında yayınlanan bir söyleşide  http://mezopotamyaajansi29.com/tum-haberler/content/view/135519   SP’nin açıklamalarının anlamını değerlendirmiştim. Şimdiyse videolar hakkındaki bazı yorumlara değineceğim. Aslında yeni medyanın kurallarına pek de uygu