Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Özel Haber ne zaman, nerede, nasıl yayınlanmalı?

·       Twitter’daki bir tartışma ilginç. New York Times’ın ilkesi var ama muğlak. Habere esas değerini veren, yayınladığı mecra mıdır yoksa haberin niteliği ve içeriği mi ? Ragıp Duran The Times Issues  Social Media Guidelines  for the Newsroom 286 By  The New York Times Oct. 13, 2017 Twitter’daki tartışma önemli. Bu platformda ele alınabilecek kadar kısa ve yüzeysel bir sorun değil. Bu nedenle görüşümü kendi blogumda ifade etmeye çalışıyorum. S.İrvan hocanın belirttiği mesele, https://twitter.com/suleymanirvan/status/1455411348934909953 NYT’ın 13 Ekim 2017 tarihli (3 Kasım 2020’de gözden geçirilmiş) ‘ ’ The Times Issues Social Media Guidelines for the Newsroom’’ (Times’ın Haber Merkezi için Sosyal Medya konsundaki   İlkeleri) metninde yer alıyor. Diyor ki: ‘ ’We generally want to publish exclusives on our own platforms first, not on social media, but there may be instances when it makes sense to post first on social media. C...

Kitaplar

Apoletli Medya   Burası Dünya Polis Radyosu Medyamorfoz

Gazeteci Hikmet Tuna’nın Hatıraları

Bir Dönemin Perde Arkası ·       Hakkında çok fazla bilgimiz yok ama, Köln’de üniversite okumuş, 1925’de mesleğe atılmış, Berlin ve Stockholm’de muhabirlik yapmış, 4 dil bilen liberal, aydın bir şahsiyet Hikmet Tuna. Tek Parti dönemine ilişkin kısa ama önemli tespitleri var kendisinin. Ragıp Duran Libra Kitapçılık ve Yayıncılık’ın 2014 tarihli kitabını Rifat N. Bali yayına hazırlamış. Çok da iyi etmiş. 94 sayfalık küçük boy kitapta ilginç, önemli, değerli bilgiler, tahliller var. Hüseyin Şentürk’ün Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir yazısının peşinden gitmiş Bali ve Hikmet Tuna’nın anılarını derleyip toparlamış, anot é etmiş ve meraklıların ilgisine sunmuş. Anı kitapları, özellikle de gazeteci, diplomat ve siyaset insanlarının hatıratı, bireysel öyküleri, duyguları içermesi, otosansürsüz yazılması koşuluyla, kamuoyunca bilinmeyen hakikatleri faş etmesi ve çeşitli konulara farklı bakış açıları önermesi itibarıyla her zaman ilgimi çekmiştir. Hatıratın ya...

İ K İ R E İ S

İkisi de çok popüler yani çok tanınmış şahsiyetler. İkisinin de hem çok dostu var hem de çok düşmanı. İkisinin de aynı ülkede boy göstermesi tesadüf olmasa gerek.   Ragıp Duran Birisi büyük bir ülkenin diğeri ülkenin en büyük futbol takımlarından birinin başında. Çok fazla ortak yanları var. Önem sırası gözetmeksizin sıralayalım benzerlikleri: -        İkisi de bir süredir büyük ölçüde başarısız. Biri üst üste mağlubiyetler aldı. Ötekisi sağlık, ekonomi, diplomasi ve bir çok alanda darbeler yedi. -        İkisi de yakın çevresinin pohpohlamasıyla ayakta durabiliyor. Kendi alanlarındaki başarısızlıklarını görmüyor, kabul etmek istemiyor, doğrulardan kaçıyor. -        İkisi de mağrur, burnundan kıl aldırmıyor, her şeyin en iyisini kendisinin yaptığını sanıyor. -        İkisi de kendinden daha çapsız insanlarla çalışmayı tercih ediyor. Böylelikle kendi çapsız...

Medya'da da darbe olur...

* Gazete, TV ve radyo istasyonlarında, bazen  işveren çoğu zaman da Genel Yayın  Yönetmeni darbe olarak adlandırılabilecek  operasyonlarla makamını kaybeder.   Ragıp Duran (Tükenmez Dergisi, Eylül 2021)  Darbe, en kısa tanımıyla , gayrı kanuni ve gayri meşru bir şekilde, fiziki ya da sembolik şiddetle iktidara el koymak  olarak bilinir. Darbe olunca, hukuk, yasal düzen, barış ve demokrasi iptal olur. Darbeciler, halk desteğine sahip olmadığı için, meşru zeminde olmadığı için, genellikle şiddet kullanarak, demokratik ortamı talep eden ve savunan kesimleri susturmaya, bertaraf etmeye çalışır. Darbeciler, olumsuz tüm kimlik ve eylemlerini gizlemek, kendilerini haklı çıkarmak için kısa süre içinde çıkarlarına uygun bir düzen kurarken, evrensel hukuka, mevcut yasal düzene aykırı yeni bir sistemi devreye sokar. Darbeciler, çeşitli vaatlerde bulunur, demokrasiye dönecekleri yalanını gündeme getirir ayrıca da kitle desteği kazanmak için milliyetçilik, ırkçılık...

ŞİMDİ SEN SOLCUYSAN YANİ, BEN DE OTOBÜSÜM!

  Türkiye’ye has bir tartışma başladı ki iyidir. Sol ve solculuk üzerine görüş belirtiyor bir çok kalem. İşin bir çok boyutu var. Siyasi Standartlar Enstitüsü sağcılık/solculuk lisansı vermez ama kimin/neyin solcu olup olmadığı o kadar da tartışma götürecek bir konu değil. Ragıp Duran   Önce Zülfü Livaneli’ye teşekkürler. Deniz Baykal örneğinden yola çıkarak gerekli, yararlı bir teşhir faaliyeti yapmış oldu. İzleyebildiğim kadarıyla, Livaneli’nin bu karşı çıkışına itiraz edenler arasında Hıncal Uluç ile Gürkan Hacır vardı. Bu iki kalemle aynı safta olmak en hafif deyimle talihsizlik. Bir de Murat Belge, karma karışık bir yazı yazdı. Farklı bir şey de beklemiyordum zaten kendisinden. Baykal, Kılıçdaroğlu’nun   kendisini savunmamış olmasına üzülmüş. CHP’de birkaç Baykalcı eski patronunu savundu. Genelde sessizlik var. Çünkü bizde susunca sorun çözülür ya, ya da öyle sanılır. Başta aHaber olmak üzere yandaş cenahta Baykal’ı savunan çok çıktı. Bu durum da, Livanel...