Ana içeriğe atla

 

Exiled in Thessaloniki, Chronicle of Modern Turkey / 

The book by Ragip Duran is presented in Athens


The cultural review ENEKEN and the publications of the same title present Ragip Duran's book , «Exiled to Thessaloniki, Chronicle of Modern Turkey», in Athens on Thursday, January 25, 2024 at 19:00, at ESIEA (Akadimias 20,, Athens – 3rd floor).

The book will be discussed by MEP Stelios Kouloglou, Professor of Political Science at the National and Kapodistrian University of Athens, Cengiz Aktar, the author himself and his publisher, George Yannopoulos.

The presentation of the book will be followed by the screening of Stelios Kouloglou's documentary film entitled "My friend Ragip", which records the grim reality faced by fellow journalists in Turkey.

A few words about the author and the book:

Mehmet Rag ı p Duran was born in 1954 in Istanbul. He studied law in Aix-en-Provence after graduating from Galataserai High School in Istanbul. He studied journalism schools CFPJ-Paris and Nieman/ Harvard-Boston.

Journalist since 1978, he worked in various major newspapers in Turkey (Aydı nlık,

 Hürriyet, Cumhuriyet, Nokta, Özgür Gündem, , BİA). He was a correspondent for the French news agency AFP and La Libération newspaper in Turkey. He also worked in London for the BBC.

He is the author of four books since 1980: With Afghan Fighters, Media with Epaulette, This İs International Police Radio, Mediamorphoses. He taught journalism at  Galatasaray University and Marmara University in Istanbul and simultaneous interpreting at Bilkent University in Ankara.

For his work, books and journalistic activity he was honored with numerous awards both in Turkey and abroad.

Since 2016 he lives in Thessaloniki. He writes articles on Turkish issues for the online publication TVXS.GR while he is a producer of the program "HistoryGeographyMedia"  for  Özgürüz Radio in Berlin. His website concerns the critical analysis of contemporary media: www.apoletlimedya.blogspot.com

Duran's book, introduced by Stelios Kouloglou, is a valuable guide to understanding contemporary Turkey through the eyes of an experienced and perceptive observer who serves the profession of journalism with passion and dedication.

It should be noted that most of the articles in the book were published in the online edition TVXS.GR. The author wrote the texts in French which were translated into Greek by journalists Nikos Legakis and Nikos Michos. The publisher edited all the translations. Part of the texts was published in ENEKEN, a Review of Culture published in Thessaloniki. The texts published on the website Arti Gerçek (Cologne) and Express 1+1 (Istanbul) into Turkish were translated by Duran and Giannopoulos who also edited the material of the book.

 

Yorumlar

vaishnavi vaishnavi dedi ki…
Casino Big Wins old sol die wo2 million on a Megabucks slot machine in Las Vegas.

Bu blogdaki popüler yayınlar

İKİ DÖNEM, İKİ GAZETECİ, İKİ KİTAP

  Nilay Karaelmas ve Timur Soykan İKİ DÖNEM, İKİ GAZETECİ, İKİ KİTAP İlki 1970-90 dönemini, ikincisi bugünkü medya ortamını anlatıyor. Çok değişiklik pek az gelişme var. Hatta işler kötüye gidiyor. Ragıp Duran Nilay Karaelmas’ın ‘’Sosyal Medya Öncesi 1970, 1980, 1990 yıllarında Gazetecilik’’ (SBFBYYO-DER, Ankara 2023) başlıklı kitabı ile Barış İnce’nin Timur Soykan’la yaptığı nehir söyleşi çalışması ‘’İyi Gazetecilik, İyi ki Gazetecilik’’i (DeliDolu, İzmir, 2023)   eşzamanlı olarak okudum. Birincisi 120, ikincisi 111 sayfa. Her iki gazetecinin kalemi/söylemi, uslubu rahat, düzgün, akıcı olduğu için bir oturuşta okunabilecek kitaplar. İki ayrı dönemde muhabir olarak görev yapmış, uzmanlık alanları farklı iki gazetecinin gözlem, anı ve mesleğe ilişkin değerli değerlendirmeleri var iki kitapta. 60+ meslekdaşların Soykan’ın kitabını,   yaşı -30 olan gazetecilerin de özellikle Karaelmas’ın kitabını okumalarında yarar var. Böylelikle gençler mesleklerinin yakın geçmişi hakkında b

YÜZ YILLIK AMA YÜZÜ YOK CUMHURİYET’İN

Derin ve ayrıntılı bir muhasebeye girişip,  Cumhuriyet’in yani son yüzyılın olumlu ve olumsuz yanlarını irdeleyip tartışacağımıza, geçmişle yüzleşeceğimize, kutlama törenleri saplantısına çakıldık kaldık. Lider kültündeyiz hala. Tek Adam rejiminin sinsi Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı, Türk akademiasını, medyasını, STK’larını ve holdinglerini iyice Kemalperver hatta Kemalperest hale getirdi. Mutsuz ve çıkmaz, melankolik ve demode bir aşk!   Ragıp Duran   Siyasal İslam’ın yani Erdoğan rejiminin bu yıl Cumhuriyet’in ilanının 100. yılını kutlama etkinliklerini, Filistin yası bahanesiyle iptal etmesi hakiki, sahte, konjonktürel ve yapısal Kemalistleri, bu arada toplumun önemli bir kesimini fena halde kızdırdı. Rejim, 100. yıl için zaten kasıtlı olarak hiçbir hazırlık yapmamıştı, İsrail’in Gazze saldırısı olası etkinlik ve törenleri iptal etmek için iyi bir bahane olarak kullanıldı. Ne var ki, sözümona muhaliflerin, iktidarın bu hamlesine karşı çıkarken öne sürdükleri gerekçelerd

SİVİL DİKTA VE MEDYA

Analitik Bakış'ın sorularına yanıtlar: 1) ‘Sivil dikta’ iddialarının 20 yıl önce de yine medyada, Hürriyet’in manşetiyle yer aldığı basına yansıdı. Medyanın bu süreçteki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? RD: ‘Sivil Dikta’ sözcüğünün 20 yıl önce DENİZ BAYKAL tarafından sarfedilmiş olması manidar. Askeri diktatörlüklere pek ses çıkarmayanlar, sivillikten çok hoşlanmaz. Sivil sözcüğü bizde, Türkçe’de çoğu zaman yanlış kullanılıyor. Sadece ‘’asker’in karşıtı’’ imiş gibi algılanıyor. Oysa ki Latince kökenli sivil sözcüğünün mesela fransızcadaki anlamı ‘Uygar’; ‘civilisation’ da uygarlık yani medeniyet. 20 yıldır medyada sivil/askeri bağlamlarda dikta meselesi hala tartışılıyorsa, bu memlekette demokrasinin düzeyi konusunda karamsar bir konumdayız demektir. Medya ise, özellikle egemen/yaygın medya ise, siyaset/askeriye/ekonomi ve ideolojiden özellikle de bu dört kutbun iktidar kulelerinden bağımsız ol(a)madığı için, son 20 yılda sivil ya da askeri dikta konusunda öyle elle