* Sosyal ağlarda yayınlanan mesajları okuyup bunları değerlendirince, çok çelişkili hatta kargaşa içinde olan bir ülke imajıyla karşılaşıyoruz. Ragıp Duran Günümüzde sosyal medya, düşünme şeklimizi ve insanlara ve topluma nasıl davrandığımızı giderek daha fazla etkiliyor. Bu mecra, toplumsal gerçekliğin kesinlikle sadık bir aynası değil. Ama mesajları nasıl okuyacağımızı iyi bilirsek, yani rasyonel bir seçme yapıp ve bu metinlere her zaman eleştirel bir yaklaşımımız varsa, sosyal medya bizi doğru ve yanlış hakkında bilgilendirebiliyor. Bu ortam, ne yazık ki, günlük uygulamada yurttaşların bilgi, yorum ve dedikodu alanlarında temel kaynağı haline geldi. Kısaca web (Dünya Çapında Ağ) dediğimiz sanal mekan, cahil ile bilgili kişilerin birlikte yüzdüğü bir okyanusa dönüştü. Yalanlar ve gerçekler omuz omuza. Burada, İnternet kullanıcılarının arzuları, hayalleri, nostaljileri, sevinçleri ve üzüntülerini okuyor, görüyoruz. Nadiren de olsa gerçeğe rastlayabiliyoruz. Şunu da
Ulus-devletin dört ayağından biri olan ve bir zamanlar İmparatorluğun Rum ve Ermeni tebaası tarafından yönetilen hariciye vekaleti, bugün çok acı çekiyor: Modern Türkiye'nin yabancı dil bilmeyen diplomatları bile var! Ragıp Duran Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi eğitimli devlet memurlarını, özellikle de dış dünyaya açık olanları takdir etmiyor. Onlara "Monşer" diyor; bu deyim, iyi eğitimli, laik diplomatları ve her şeyden önce Cumhurbaşkanı'nın kişisel çıkarlarını değil, ülkesinin çıkarlarını ustalıkla savunan devlet memurlarını küçümsemenin kod adı. Türkiye’de bugün her şeyi bilen ve her şeyi yapan bir tek Erdoğan. Alaturka Başkanlık sistemi, yani Tek Adam'ın mutlak egemenliği, ancak her şeye gücü yeten liderin çoklu becerileri ve öngörüsü sayesinde iyi işleyebilir. Ancak böyle fevkalade bir olasılık, mevzu bahis değil, olmadı, olmuyor, olmayacak. Birçok yorumcu, 2002'den beri yürürlükte olan yeni sistemin artık diplomatlara ihtiyaç duymadığını belir