Orhan Pamuk / Uzak Dağlar ve Hatıralar:
* Pamuk’un
resimli günlüğünde yazarın ruh atlası, dünya haritası ve zengin bir edebiyat
kültürü var
Ragıp Duran
Pamuk çok çalışkan ve çok velut bir yazar. İmza günlerinden kitap fuarlarına, tercüme edildiği ülkelerden, ödül aldığı
etkinliklerden tatillere 5 kıtayı hızlı hızlı geziyor. Elinde hep küçük defteri
var. Gün boyu yaptıklarını, yapmak istediklerini tıkır tıkır not alıyor. Aynı
sayfaya resimler çiziyor. Yanından eksik etmediği kamerasıyla da gittiği
yerlerin, gördüğü şeylerin habire fotograflarını çekiyor.
İlginçtir, severek okuduğum iki büyük şahıs da, hayatlarının son dönemlerinde görselliğe
merak salıp şakır şukur fotograf çekmiş. Biri Arthur Rimbaud, diğeri Hannah
Arendt.
397 sayfalık kitapta (Yapı Kredi Yayınları,Eylül 2022),
Pamuk’un defterinin sayfalarının fac-similé’leri
var, yazılar da ayrıca dizilmiş. Sanki büyük boy albüm boyutunda basılsaymış
okuması bakması daha kolay olurdu.
Günlükte tarih olarak sadece yıl belirtiliyor, gün ve ay
yok. Üstelik en eskisi 2011 en yenisi 2021 tarihli günlük notlar, nedendir
bilinmez, kronolojik bir sırayla değil, karışık yayınlanmış. Kitap, günlüklerin tümünü değil, yazar ve
editör tarafından seçilmiş bölümleri içeriyor. Ben tamamını okumak isterdim. Kitabın sonuna eklenen notlar ve kronoloji iyi
olmuş.
Günlük, sıcağı
sıcağına yazıldığı için doğal ve içten bir yazım türü. Pamuk’unki da öyle. Ama
bir yerde bu kitabı yayına hazırlarken metinlerin üzerinden geçtiğini yazıyor.
Hammaddenin özüne dokunmamıştır herhalde.
Ben sıkı bir Pamuk okuru olmadığım için günlüklerle
romanları bir arada (simültane) okumanın zevk ve yararlarını bilmiyorum. Hatıralar’ın içeriğine bakınca
günlük/roman koşutluğundan çok, yazar Pamuk/insan Pamuk ikilisi ön plana
çıkıyor.
Kendisini genç yaşta ‘’Büyüyünce
ressam olacağım’’ diye koşullandıran Pamuk, evrensel bir romancı olduktan
sonra bile içinde kalmış bu hasletinden kurtulamamış. Yazı ile resim arasındaki
ilişkileri bence derin ve güzel bir şekilde anlatıyor. Çok film seyrediyor, bol
bol fotograf çekiyor ve sıkça resim yapıyor. Çünkü zaten çok geziyor, yeni
ülkeler, kentler ve insanlar keşfediyor, tanıyor.
Günlüklerde yaptığı resimlerde, insanlardan çok dağlar ve
doğa çoğunlukta. Kitap aslında karmaşık, sırasız ama güzel bir sinema filminden
fragmanlar gibi olmuş. Ben öyle okudum, öyle izledim.
Çok yoğun, çok kalabalık bir hayatı var Pamuk’un. Kendisi
galiba hiperaktif. ABD, Türkiye, Hindistan ile Avrupa’nın çeşitli kentlerinden
renkli, çok sesli kareler var kitapta.
Psikolog değilim ama Pamuk takıntılı hatta saplantılı bir
şahsiyet gibi geldi bana. Profesyonel bir yazar olabilmek için bu durum galiba
gerekli. Romanını yazarken, konunun tam göbeğinde yaşıyor, roman kahramanının
giysilerine bürünüp onun ruhunu yaşatıyor. Türkiye’nin Nobel Ödüllü ilk ve tek
yazarı kendisi.
Tutku, takıntı, saplantı belirli bir ruh halinin
kreşendolu etiketleri olsa gerek. Pamuk’ta dönem dönem bu üç hal de mevcut.
Günlükte roman yani yazı, görsellik yani resimler ve Müze yani Masumiyet Müzesi
bu üç kalıbı da benimsiyor.
Ben İstiklal Caddesinde Özgür Ülke gazetesi satan Orhan
Pamuk’u tanımıştım (1994). Ondan önce, henüz çok ünlü olmamışken, 1988’de Halepçe
Katliamından sonra Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Kürtler konusunda olay
yerinde yaptığı röportajını (Christian Science Monitor gazetesinde
yayınlanmıştı) hatırlıyorum.
Hatıralar’da
kaçınılmaz olarak, memleket meseleleri
yani siyaset, nadir de olsa var. İktidarın Pamuk çapında bir yazara
çektirdikleri de. Fazla ayrıntı vermese de korkulu rüyalar okura bu olumsuzluğu
çağrıştırıyor.
Pamuk, günlüklerde mahrem sayılabilecek konulara hiç girmiyor. Bir de mali konulara, para-pul hikayelerine de değinmiyor.
Okuru zengin bir edebiyat kültürüyle dolu dünya turuna
çıkaran yazar, bol bol okuduğu kitapları, hayranlıkla incelediği resim ve
tablolar ile gezdiği müzeleri de sade bir dille anlatıyor. Aralarında az sayıda
benim de tanıdığım onlarca insandan söz ediyor.
Hatıralar,
edebiyat tarihçileri için önemli bir kaynak. Pamuk’un eserlerini inceleyen
uzmanlar bu kitapta çok sayıda ipucu, bilgi ve görüş bulabilir. Romancı ve
İnsan Pamuk’u (Evet birbirine benzeyen ama iki ayrı kişilik) daha yakından
tanımak isteyen okurlar için de Hatıralar
güzel bir kitap. (SON/RD)
Yorumlar