(EVRENSEL gazetesinin sorularına yanıtlar)
*HDP'nin seçim çalışmalarına yönelik
pek çok yerde saldırı gerçekleşti. Bu saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- HDP’ye yönelik saldırıların iki temel
nedeni olsa gerek: Geleneksel, ulus-devletin Kürt düşmanlığı, sokak faşizmi
şeklinde tezahür ediyor. HDP, artık talancı-rüşvetçi-yalancı olarak nitelenen
mevcut siyasi iktidara ve kadim militarist-ulusalcı resmi muhalefete karşı,
özgürlükçü, demokratik bir 3. seçenek olarak özellikle Gezi Direnişinden sonra
yükselen bir güç olarak siyaset sahnesinde. AKP, 2012 Aralık ayından bu yana
Çözüm Süreci adı altında Kürtleri oylama, biat ettirme ve AKPlileştirme
sürecinde hiçbir tayin edici olumlu adım atmadığı için de, Kürt cephesini
saldırıya açık hale getirmeye çalışıyor.
*Ne Hükümet ne de muhalefet partilerinden
bu saldırılara yönelik herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu sessizliği nasıl
yorumluyorsunuz?
- Sessizlik, AKP’nin de muhalefetin de bu
saldırıları desteklemesi anlamına geliyor. Çünkü her iki güç de HDP’nin
kuvvetlenmesinden rahatsız, dolayısıyla Kürtleri zayıflatan her girişim, bu
faşist saldırılar bile olsa, AKP ve CHP tarafından olumlu karşılanıyor.
*Medya bu saldırıları ya hiç görmüyor ya da 'gerginlik' diye
veriyor.Basının bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Medya bugün esas olarak üç kanatlı bir manzara arzediyor. Kategorik olarak
Erdoğan bağımlısı kesim, Cemaat, CHP, ulusalcılardan oluşan AKP karşıtı kesim,
bir de bağımsız, solcu, dolayısıyla hem AKP’ye hem de CHP, Cemaat ve ulusalcı
kanada muhalefet eden kesim. HDP’ye yönelik saldırıları, yurttaş ancak ve
sadece bu 3. kesimin medyasından doğru bir şekilde öğrenebiliyor. Diğer iki
medya kanadı ise, AKP ile CHP ve Cemaat’in Kürt karşıtlığı nedeniyle bu
saldırıları ya görmezden geliyor, ya da gerginlik, çatışma gibi bir
söylemle tahrif ediyor.
Yorumlar