Ana içeriğe atla

FARK


2014 martında sokaklar “Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk” ve “Hırsız var, katil var” sloganları ile inlerken, felçli hükümetin koltuk değnekleri, gazetecilik kisvesi altında “darbe”, “fitne” propagandası yapıyor. Erdoğan ve iktidarı gidince, ne olacak bu yazıcılar? 

page_fatih-altayli-ve-yigit-bulut-protesto-edildi_435298046ABD’nin en önemli gazetecilerinden biri olan Bill Kovach 1988 yılında Atlanta Journal-Constitution’un yazı işleri müdürü iken, kentin ve ABD’nin en büyük reklamvereni olan Coca-Cola ile gazete arasında bir ihtilaf çıktığında, gazete patronu kendisini işten atmıştı. Kovach’ın yönetimindeki gazete son iki yıl içinde iki kez Pulitzer kazanmıştı. Kovach, gazetenin prestijini ve editoryal bağımsızlığını korumak için Coca-Cola’nın yayın politikalarına müdahale etmesine karşı çıkmış, bu nedenle de işinden olmuştu. Ama Atlantalı okurlar yaklaşık bir hafta boyunca gazete önünde gösteri yaparak Kovach’ın işine geri dönmesini talep etmişlerdi.
Kovach benim 2000-2001 yılında Harvard Nieman’daki müdürümdü. Bu olayı kendisi anlatmadı. Ama ABD’de gazetecilikle ilgilenen herkes bilir.
Son yıllarda buna benzer iki olay daha yaşandı. Prag’da hükümet devlet radyosuna müdahale edip bazı gazetecileri işten atınca, Çekler medyalarını ve gazetecilerini korumak için gösteriler düzenlemişlerdi. Keza Atina’da sağcı hükümet döneminde kamu televizyonu ERT’yi özelleştirmeye çalışan Yeni Demokrasi hükümeti de Yunanlı yurttaşların protestosuyla karşılaştı.
Bizde son dönemlerde, yukarıda aktardıklarıma zıt üç örnek:
Gezi Direnişinin başlangıcında Habertürk televizyonundan Fatih Altaylı, devasa başkaldırıyı görmeyip başbakanı özel röportaja davet etmişti. Hükümetin Bekçi Murtaza’sı fenomen “gazeteci” Yiğit Bulut da Gezi karşıtı söylemleriyle tepki çekiyordu. 2013 Galatasaray Pilavı —haziranın ilk pazarı— Gezi nedeniyle bir hafta ertelenmişti. Dolayısıyla ikinci pazar, Galatasaray Lisesi öğrencileri, aynı mektepte okumuş Altaylı ve Bulut’u protesto etmek için televizyon binası önüne gelmişler ve bir Galatasaraylı için “Sen aslında Fenerlisin!” kadar ağır bir suçlama olan “Altaylı-Bulut, siz bizden değilsiniz” pankartını açmışlardı. Bulut’un adı daha sonra başbakan tarafından bir telefon görüşmesinde geçti: “Yiğit’i NTV’ye çıkarın!” Mesleğin temel işlevi, doğası kamuoyu adına yönetimi denetlemek iken, bir “gazeteci”nin başbakan tarafından bir kanala empoze edilmesi, o kişinin mesleğini nasıl yaptığını gösterir.
Nihayet, geçenlerde, NTV binası önünde, Berkin Elvan’ın öldüğü gün, bir yurttaşın ekmekli protestosu ve “Nermin kapıya bak!” sloganı, Alo Nermin hattına yönelik sembolik ve güçlü bir protestoydu.
Kovach gazeteci ise, bu dingolar değil. Yok dingolar gazeteci ise, Kovach değil. Atlanta, Prag ve Atina’da yurttaşlar ve okurlar var. Bizde de onlar Gezi’den bu yana yavaş yavaş seslerini yükseltiyor.
Türk egemen medyası tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor. Sokaklar “Hırsız var, katil var” diye inlerken hâlâ darbe, fitne, Haşhaşin filan diye yazılar yazan Karaalioğlu’ndan Kekeç’e, Bayramoğlu’ndan Çalışlar’a, Barlas, Şafak ve şürekâsına kadar bilumum yazıcılar, ar, namus, dürüstlük, etik, izan, insaf gibi kavramları gözleri kapalı çiğniyor.
Restorasyon döneminde, Gerçek ve Adalet Komisyonları kurulduğunda, yazılar arşivde duruyor olacak. Medya akademisyenleri, medya eleştirmenleri, gazetecilik meslek kuruluşları, mağdurlar ve okurlarla birlikte, mesleğe, gerçeğe, bağımsızlığa ve özgürlüğe karşı işlenen bugünkü suçlar herhalde cezasız kalmayacak. 
http://birdirbir.org/fark/#sthash.7RpwH2GF.dpuf

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kemalizm’de Hyper Enflasyon

  * İçeriği pek muğlak, dün-bugün-yarın her derde deva olarak önerilen, dev heykel ve portreleri ile tahayyülümüzü baskı altına alan zihniyetin etraflı bir yapı sökümüne ihtiyacı var.   Yerine cazip, çağdaş, popüler yeni bir siyasi-toplumsal proje lazım. Ragıp Duran Sayıları giderek azalsa da Türkiye’ye gelen yabancılar/turistler bize en çok şu soruyu soruyor: ‘Sizde neden her yerde Atatürk heykelleri, posterleri, portreleri var?’. Biz belki içeriden bakıp anlayamıyoruz ama başka ülkelerle kıyaslama yapınca Türkiye’deki Atatürk tutkusunun ne kadar yaygın, ne kadar güçlü olduğunu saptayabiliriz. Her devletin saygıdeğer bir kurucu babası, sevgi ve minnetle anılan askeri ya da siyasi bir lideri tabi ki var. ABD’de G.Washington, SSCB’de pardon Rusya’da V.I.Lenin, Çin’de Mao Zedung, Kore’de Kim Il Sung, Fransa’da De Gaulle… Ama bu ülkelerin hiç birinde lider kültü bizdeki Atatürk düzeyinde değil. Bir başka çelişki d...

Şahin Alpay’ın Anıları / İlginç ve Zengin bir Hikâye ama…

  * 70’lerde Maocuların idolü sonraları Cemaatin kendi deyimiyle sosyal liberal yazarı başarılarını, düş kırıklıklarını, pişmanlıklarını kaleme almış. Parlak bir öztanıtım broşürü, zengin bir özkutlama kataloğu. Ragıp Duran   En eski ünvanı ‘’Maoculuğu Türkiye’ye getiren Adam’’ olan Alpay, Lejand yayınlarından çıkan 564 sayfalık anılarının birinci cildinde son 80 yılın Şahin Alpay’ını biraz da o dönemleri anlatıyor. Alpay, benden 10 yaş büyük. O, Aydınlık’tan ayrıldığı yıllarda ben yeni yeni PDA’cı oluyordum. 70li yılların başında Şahin Alpay ve Halil Berktay bizim için hareketin en önemli ideologları ve gerçek birer devrimci aydındı. Kendisini çok az tanırım. Ama bilgisi, kültürü, çalışkanlığı, içtenliği ve dürüstlüğü konusunda sanırım kimse olumsuz bir yargıda bulunamaz.     Kitap piyasaya çıktığında, Medyascope, Apaçık Radyo ve Serbestiyet’de anılar hakkında yayınlanan söyleşileri izledim. Cazipti. Ancak kitabı okuduktan sonra bu mecralarda söyleşi...

Çekingen Liberalin Tabu Altındaki Trajik Yenilgisi

  Prof. Hanioğlu/ Atatürk – An İntellectual Biography * Atatürk hakkındaki ilk eleştirel biyografi olma şansı varken, ‘’şeytanî kurucu unsur 1915’’in yanı sıra Pontos, Kürtler, Aleviler gibi tayin edici konuları, resmi tabuya uygun ve kasıtlı bir şekilde susarak geçiştiren Hanioğlu, yumurtasız omlet uzmanı olmuş.   Ragıp Duran Şükrü Hanioğlu’nun ‘ ’ Atatürk - An Intellectual Biography ’’ https://nes.princeton.edu/publications/ataturk-intellectual-biography    kitabını yeni bitirdim. 2011 yılında Princeton University Press’den yayınlanan eser 273 sayfa. Bağlam yayıncılık 2023 sonunda yani İngilizce orijinal versiyonun yayınlanmasından 12 sene sonra aynı başlık altında aynı yazarın Türkçe kitabını piyasaya sürdü. https://baglam.com/home/book/ataturk   Türkçe kitap 1024 sayfa! Ben Türkçe kitabı okumadım ama her iki dildeki versiyonları okuyan akademisyen bir arkadaşım, Türkçe baskının orijinal kitabın çevirisi olmadığını, Türkçe baskının çok daha zengi...