Ana içeriğe atla

Gerçekler sansürlenemez!


Günümüzde sansürün etkili olmayacağını söyleyen Gazeteci Ragıp Duran, "Varsın onlar Facebook'u, blogları, siteleri kapatsın, interneti, telefonu kessin, istediğini yapsın. Toplumsal, siyasal hareketler teknolojik engellerle önlenemez ki" dedi. 

Facebook'un aralarında gazetemiz Yeni Özgür Politika'nın da yer aldığı onlarca Kürt sayfasını yayından kaldırmasına yönelik İngiltere Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-BİR) ile ortaklaşa başlattığımız imza kampanyası sürerken, BDP de sansüre karşı kampanya başlatacak.
Görüşlerine başvurduğumuz gazeteci Ragıp Duran, günümüzde artık kitlelerden gerçekleri saklanmanın mümkün olmadığını söyledi. Facebook- Türk devleti arasındaki işbirliğinin sonuç almayacağını belirten Ragıp Duran sosyal medyadaki sansürü şu şekilde izah ediyor: "Sosyal medya, her ne kadar öndersiz, örgütsüz, evrensel, global, acayip demokrat, müthiş özgürlükçü gibi sıfatlarla tanımlansa da, önünde sonunda hikmet-i hükümet denen 'Raison d'Etat' karşısında Batıcılıktan, yani biraz oryantalizmden kaynaklı, çokça da mülkiyetten dolayı (Para para para!) devlet baskısı karşısında öyle uzun süre ayakta durabilecek bir mekanizma değil. Türk bakanlar açıkladı: Facebook'tan Twitter'dan IP adreslerini istedik diye, bu şirketlerin yöneticileri de kimi zaman doğruladı bazen de sustu bu açıklamalar karşısında. Sansür, otosansür, haber gizleme ve çarpıtma, ancak belirli bir süre ve ancak belirli bir kitle üzerinde etkili olabilir. Bugünkü siyaset ve teknoloji ortamında, hiçbir gerçeği, çok uzun süre herkesten saklamak artık mümkün değil. Varsın onlar Facebook'u, blogları, siteleri kapatsın, interneti, telefonu kessin, istediğini yapsın. Toplumsal, siyasal hareketler teknolojik engellerle önlenemez ki! Mesela Ben Hur'un zamanında ya da Robespierre çağında hatta Bolşevik Devrimi günlerinde Facebook mu vardı?"

BDP de kampanya başlatıyor

Türk emniyetinin talebi üzerine Kürt siyasetçilerinin de aralarında bulunduğu onlarca sayfayı kapatan Facebook'a karşı BDP de uluslararası bir kampanya başlatıyor.
Radikal gazetesinin geçtiği habere göre, Facebook'un Avrupa Direktörü Richard Allan'ın Radikal'e yaptığı 'Sayfaları, terör listesindeki örgütü övdükleri için kapattık' açıklaması üzerine BDP, Facebook'a uluslararası alanda 'mücadeleye hazırlanıyor. BDP'li hukukçular, Facebook'un kararına karşı hukuki olarak nelerin yapılabileceği üzerinde çalışıyor.
Edinilen bilgiye göre öncelikli olarak 'kapatma kararıyla' ilgili Facebook'un üst düzey yetkililerinin bulunduğu İrlanda'nın başkenti Dublin ve Amerika'da bulunan merkezlerine itiraz edilerek kapatma kararının geri alınması istenecek. Resmi olarak yapılacak bu şikayet başvurularında, kararın geri çekilmemesi halinde tazminat yoluna da gidileceği üst düzey yetkililere aktarılacak. BDP, Facebook'tan olumsuz yanıt gelmesi halinde merkezlerin bulunduğu ülkelerin hukuk mevzuatları çerçevesinde yasal yollara başvuracak. Ayrıca, kararın düzeltilmesi için Facebook'la ilgili uluslararası bir kampanya da başlatılacak. Ancak bu kampanya 'boykot' veya 'eylemler' şeklinde olmayacak. Kararın yanlışlığını dile getiren bir kampanya olacak.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Bakanlık, Facebook ve Twitter üzerine etkili olmaya çalıştı sadece Facebook'tan sonuç aldılar. İkinci olarak ise Facebook'un bazı merkezlerinde çalışan Türkler de etkili oldu. Bunu da biliyoruz. Ama biz bunlara karşı kampanya başlatacağız. Özellikle Facebook'un merkezi üzerinden bu yanlışın anlaşılacağı bir kampanya olabilir. Sanırım düzeltirler" dedi.

Facebook kraldan çok kralcı

BDP Eşbaşkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, sayfaların şikayet üzerine kapatıldıkları, bu şikayetlerin bir anda birden fazla hesapla ilgili gelmiş olmasının inandırıcı olmadığını belirtti. Beştaş, “İnandırıcı olmaktan öte aynı anda başka sayfalar değil de sadece BDP'ye, siyasetçilere ait sayfaların kapatılmasının Türkiye'deki politikayla, yaklaşımla, hatta davalarla doğrudan bağlantılı olduğu görüşündeyim. Küresel bir işbirliği var aslında bu konuda. Şu anda devletin müzakere ettiği, basın yayın organlarının sürekli görüştüğü ve ulusal, uluslararası medyada görüşleri yansıyan bir örgütten söz ediyoruz. Bunun böyle 'Onun sözü, bayrağı yayınlandı' gibi gerekçelerle kapatılması hukuk açısından kabul edilemez. Tümüyle siyasi bir yaklaşım. Türkiye iktidarı ile ortak bir yaklaşım olduğunu, hatta kraldan çok kralcı davrandığını söyleyebilirim. Uluslararası mekanizmaların devreye girmesi gerekiyor. Kararın hukuk dışı olduğunu, kabul edilemez olduğunu ve derhal kaldırılması gerektiği yönünde başvurularımızı yapacağız. Facebook'un yetkililerinin böyle düşünmesi çok vahim” diye belirtti.
HABER MERKEZ
139

31 Ağustos 2013 YENİ ÖZGÜR POLİTİKA 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanlı hayalet aslında 104 yıldır tepemizde

* Talat Paşa’nın şahsından çok temsil ettiği ideoloji ve paradigma T.C açısından bugün hala hayati bir öneme sahip. Talat Paşa sadece İttihat Terakki ve 1915 ile organik olarak bağlantılı değil. O bugünkü T.C nebulasının belleği, kalbi ve beyni. Ragıp Duran Güncellikte sürekli olarak çıkmaza girince, ne geçmişi anlayabilir insan ne de geleceği tasarlayabilir. Osmanlı’dan T.C’ye geçiş çok sorunlu, çok zor ve çok kanlı. 102 yıl bir toplum için çok uzun bir süre değil. Ama yeni kurulan Kemalist rejim inatla ve ısrarla, bir asır boyunca iktidarın siyasi/ideolojik/kültürel/pedagojik aygıtlarını kullanarak geçmişi bağımsız, özgür ve nesnel bir şekilde değerlendirmedi. Kendi çıkarlarına uygun devletçi, milliyetçi hatta ırkçı bir ‘’hikaye’’ üretip yaygınlaştırdı. Geçiş sürecinin (1908-1923 ve sonrası) tüm olumsuzluklarını ya gizledi ya da tahrif etti. Ermeni Soykırımı, Kürt Sorunu ve Pontos Rum Konusu bu olumsuzlukların en bariz olanları. Kemalist ideoloji, iktidarının meşruiyetini sağlama...

Kemalizm’de Hyper Enflasyon

  * İçeriği pek muğlak, dün-bugün-yarın her derde deva olarak önerilen, dev heykel ve portreleri ile tahayyülümüzü baskı altına alan zihniyetin etraflı bir yapı sökümüne ihtiyacı var.   Yerine cazip, çağdaş, popüler yeni bir siyasi-toplumsal proje lazım. Ragıp Duran Sayıları giderek azalsa da Türkiye’ye gelen yabancılar/turistler bize en çok şu soruyu soruyor: ‘Sizde neden her yerde Atatürk heykelleri, posterleri, portreleri var?’. Biz belki içeriden bakıp anlayamıyoruz ama başka ülkelerle kıyaslama yapınca Türkiye’deki Atatürk tutkusunun ne kadar yaygın, ne kadar güçlü olduğunu saptayabiliriz. Her devletin saygıdeğer bir kurucu babası, sevgi ve minnetle anılan askeri ya da siyasi bir lideri tabi ki var. ABD’de G.Washington, SSCB’de pardon Rusya’da V.I.Lenin, Çin’de Mao Zedung, Kore’de Kim Il Sung, Fransa’da De Gaulle… Ama bu ülkelerin hiç birinde lider kültü bizdeki Atatürk düzeyinde değil. Bir başka çelişki d...

Şahin Alpay’ın Anıları / İlginç ve Zengin bir Hikâye ama…

  * 70’lerde Maocuların idolü sonraları Cemaatin kendi deyimiyle sosyal liberal yazarı başarılarını, düş kırıklıklarını, pişmanlıklarını kaleme almış. Parlak bir öztanıtım broşürü, zengin bir özkutlama kataloğu. Ragıp Duran   En eski ünvanı ‘’Maoculuğu Türkiye’ye getiren Adam’’ olan Alpay, Lejand yayınlarından çıkan 564 sayfalık anılarının birinci cildinde son 80 yılın Şahin Alpay’ını biraz da o dönemleri anlatıyor. Alpay, benden 10 yaş büyük. O, Aydınlık’tan ayrıldığı yıllarda ben yeni yeni PDA’cı oluyordum. 70li yılların başında Şahin Alpay ve Halil Berktay bizim için hareketin en önemli ideologları ve gerçek birer devrimci aydındı. Kendisini çok az tanırım. Ama bilgisi, kültürü, çalışkanlığı, içtenliği ve dürüstlüğü konusunda sanırım kimse olumsuz bir yargıda bulunamaz.     Kitap piyasaya çıktığında, Medyascope, Apaçık Radyo ve Serbestiyet’de anılar hakkında yayınlanan söyleşileri izledim. Cazipti. Ancak kitabı okuduktan sonra bu mecralarda söyleşi...