* Devlet/Öcalan/PKK üçgenindeki gelişmeler gündemin zirvesinde. Çok fazla ihtimal, kanaat ve söylenti var, şeffaflık yok. Bir dizi olumlu girişim gözleniyor, çok sayıda olumsuzluk da kaygı yaratıyor. Ragıp Duran MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 5 ay kadar önce TBMM’de DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan ve son olarak Abdullah Öcalan imzalı çağrı ve ardından PKK Yürütme Komitesinin açıklamasıyla süren adı konmamış ‘’süreç’’, karmaşık, çok aktörlü, genelde muğlak, geleceği soru işaretleriyle dolu bir gelişme sergiliyor. Açık kaynaklardaki verilerin, ihtimal, kanaat, yorum ve söylentilerle karıştığı bir ortamda tayin edici bir kaç noktayı açmakta yarar var: - 1984 değil 1925’den hatta belki de Bedirhan döneminden bu yana süren ve çözülemeyen Kürt Sorunu için mikroskopik bir çözüm ihtimali belirmiş olsa bile, bunu, ne gerekçeyle olursa olsun, baştan ve ilke olarak red etmek doğru bir tutum değil. - ‘’En kötü barış bile savaştan iyidir’’ ilkesinden yola çıkılıyorsa, ‘’Ke...
* 70’lerde Maocuların idolü sonraları Cemaatin kendi deyimiyle sosyal liberal yazarı başarılarını, düş kırıklıklarını, pişmanlıklarını kaleme almış. Parlak bir öztanıtım broşürü, zengin bir özkutlama kataloğu. Ragıp Duran En eski ünvanı ‘’Maoculuğu Türkiye’ye getiren Adam’’ olan Alpay, Lejand yayınlarından çıkan 564 sayfalık anılarının birinci cildinde son 80 yılın Şahin Alpay’ını biraz da o dönemleri anlatıyor. Alpay, benden 10 yaş büyük. O, Aydınlık’tan ayrıldığı yıllarda ben yeni yeni PDA’cı oluyordum. 70li yılların başında Şahin Alpay ve Halil Berktay bizim için hareketin en önemli ideologları ve gerçek birer devrimci aydındı. Kendisini çok az tanırım. Ama bilgisi, kültürü, çalışkanlığı, içtenliği ve dürüstlüğü konusunda sanırım kimse olumsuz bir yargıda bulunamaz. Kitap piyasaya çıktığında, Medyascope, Apaçık Radyo ve Serbestiyet’de anılar hakkında yayınlanan söyleşileri izledim. Cazipti. Ancak kitabı okuduktan sonra bu mecralarda söyleşi...