İki lider, iki zıt zihniyet gibi görünse de, Bay T. ile Bay K.’nın o kadar çok ortak niteliği var ki… Memleketin kader ve kederi maalesef
Türkiye’de ve genel olarak bütün dünyada siyaset, ana unsur olarak liderler üzerinden, ana mecra olarak da televizyonlarda yapılıyor, gelişiyor, biçimleniyor. Dolayısıyla yurttaş, siyaseti, görsel-işitsel bir boyutta izliyor.Batı’da 1960’lardan itibaren TV ya da genel olarak tüm
görsel mecralar, yani bugün İnternet ekranları, en yaygın en popüler siyaset ortamları haline geldi. TV haber
haber bültenlerindeki siyasi haberler ile siyasi tartışma programlarının
sayısına, genel yayın akışı içindeki süre oranına baktığımızda, TV’nin
siyasetteki önem ve ağırlığını kolayca saptayabiliriz.
Yurttaş, özellikle seçim dönemlerinde, tercihlerini
belirlerken, şeffaf, katılımcı, demokratik, adil ve hakiki bir
bilgilenme/tartışma ortamı mevcut olmadığı için, siyasi program, ideolojik perspektif gibi
alan ve boyutlarla tanışamadığı için, ancak liderlerin görsel-işitsel
özellikleri temelinde bir kanaat oluşturabiliyor. İşte bu nedenle mesela ABD’de
Başkan adayı olamayacak iki profilden biri kel siyasetçiler ise diğeri de
Yahudi politikacılar! Birincisi TV ekranına uygunluk arzetmediği için, ikincisi
ABD’deki resmi düzeyde ve toplumda da bir karşılığı olan antisemitizm
nedeniyle…
Türkiye, bu aralar tarihinin önemli seçim
kampanyalarından birine fiilen girmiş durumda. Cumhur İttifakı ile Millet
İttifakı kapışmaya çoktan başladı bile. Bu
kapışma aslında Erdoğan/Kılıçdaroğlu kavgası.
İki zıt kutubun temsilcileri/liderleri/sembolleri gibi
görünen iki siyasi şahsiyet aslında çok fazla ortak yönü olan iki Türk
politikacı. İlk bakışta partileri, siyasi tercihleri, geçmişleri, karakterleri,
tutum ve davranışları çok farklıymış gibi gözükse de Bay Kemal ile Bay Tayyip,
mikroskopun altına yatırıldığında bir elmanın
iki yarısı olarak ortaya çıkıyor. Bu Türk elması… (Elmas değil elma!) .
İki liderin en önemli ortak noktası ikisinin de siyasi ve
ideolojik olarak Türk olmaları. Türklükten kastım bir milli aidiyet değil.
İttihat ve Terakki’den bu yana gelen ideolojik bir kimlik. Bay K. da Bay T. de,
Oğuzların Kayı boyuna, Osmanlıya ve Türkiye’ye aynı pencereden bakıyor.
İkisinde de fevkalade güçlü devletçi bir damar var. İkisi de bireye ve topluma
şaşı bakıyor!
Bay K. ve partisi, mesela dış politika konusunda Bay
T.’nin peşinden gitmiyor. Çünkü Bay T. zaten devletin yüzyıllık dış
politikasını savunuyor ve uyguluyor.
Bay T. aslında Bay K.’dan daha popülist, daha aktif,
söylemi uçuk ve plastik de olsa daha yerli ve milli ayrıca da dini. Bay K.
belki daha alçakgönüllü ama son zamanlarda onda da bir heyheylenme gözleniyor.
Birinci tekil şahsı çok sık kullanmaya başladı. Bay T. ile kapışa kapışa onun
uslubunu benimser ve uygular oldu.
Bay K. devlet memuru idi. Partinin başına geçtiğinden
beri hala öyle. Bay T. vakti zamanında marjinal/minör bir siyasi partinin
‘’aparatchik’’ bir askeriydi. Şimdi aynı ordunun komutanı oldu. Bir büsküi
markasının dağıtımcılığını yapmıştı.
Hala dağıtıyor!
Söylemleri farklı olsa da, Bay T. ile Bay K.’nın belki de
Siyam İkizleri olduğunu kanıtlayabilecek deney, Kürt sorunu ve Ermeni
Meselesidir. TSK, LGBTI gibi alanlarda da barış içinde birarada yaşıyor ikisi. Sola
karşı ikisi de aynı karşıt cephede.
Biri Rizeli öteki Dersimli değil, çünkü Tunçeli’li. Ama
ikisi de doğum yerlerinden, kökenlerinden pek memnun görünmüyor. Rize’de
Ermeni, Pontos, Gürcü durumları sıkıntı yaratıyor. Dersim, 1937-38 sonrasını
pek sevmiyor.
Biri 9 seçim kaybettiği halde hala koruyor koltuğunu.
Ötekisi galiba 10 seçim kazandı ama o da koltuktan ayrılmak istemiyor. Bay T.
iki kere yenildi. 2015 Genel Seçimlerinde bir de son Istanbul seçimlerinde.
Biri kavgacı öteki biraz mıymıy. İkisi de yabancı dil
yoksunu. Birinin çevresinde devletin bütün olanakları var, ötekinin çevresinde
daha çok sağcı danışmanlar ile Parti’nin Göbek
Takımı tabir edilen kalantor bürokrat eskileri.
Bay K.’nın tabi ki rakibine karşı bir çok olumlu yanı
olabilir. Mesela belli ki dürüst ve efendi bir insan. İyi niyetli de olabilir.
Ama bu nitelikler Bay T.’nin gerçek anlamda muhalifi olabilmek için yeterli
koşullar değil.
Bu kritik dönemde özel olarak muhalefetin genel olarak da
kimsenin moralini bozup umutsuzluğa sevk etmek istemem ama bugüne kadar doğru
dürüst, aklı başında, gerçekten demokrat, enternasyonalist ve halkçı/toplumcu
bir muhalefet olsaydı Bay T. hala iktidarda kalabilir miydi?
Yanılmayı çok isterim ama, 14-28 Mayıs’ta Bay T. belki kazanamayacak
ama Bay K. da kaybedecek! Rakibinden daha fazla oy alsa da… Bu durumun acısı
yeni iktidar döneminde kısa bir sürede ortaya çıkar. (SON/RD)
Yorumlar