Seyahat, bir toplumu öğrenmek için en iyi ders. Çok gezen çok bilir demişler bu nedenle.Hele yanında bölgenin tarihini, siyasetini, sosyolojisini iyi bilen bir arkadaşın varsa.
Ragıp Duran
Mesleki yük ve sıkıntıları omuzlarımdan attıktan sonra
Selanik’deki en iyi arkadaşım Yorgo (Giannopoulos) ile yazlık evlerinin bulunduğu
Galaxidi ve doğum kenti Grevena’da bir haftalık tatile çıkmak ilaç gibi geldi.
Yorgo, şair, romancı, denemeci devrimci bir aydın. Eneken
(Çünkü) Kültür merkezinin yöneticisi, üç
aylık felsefe, kültür, sanat dergisi Eneken’in Genel Yayın Yönetmeni, Eneken
yayınlarından yılda 8-10 kitap yayınlıyor. Gençliğinde Selanik gazetelerinde
kültür sayfası ve eki sorumlusu olarak gazetecilik yapmış. Bütün
muhabbetlerimizde, bütün tartışmalarımızda dikkat ettim Yorgo sorunları hep
eşzamanlı ya da artzamanlı olarak üç boyutta değerlendiriyor: Marksist
perspektif, psikanalitik yaklaşım ve Antik Yunan mitolojisi bağlamında.
Yollarda, otomobilde, evde, eş-dost ziyaretlerinde
siyaset, medya, Yunanistan ve Türkiye’nin tarihi ve mevcut durumu hakkında çok
verimli sohbetler yaptık.
Yorgo’nun bir başka özelliği de iyi bir ahçı olması.
20-30 km. yol katedip taze balık aldık ya da dağ köylerinde alışverişe çıkıp
keçi eti filan alıp pişirdik. Çok iyi fava yaptı. Salataları da nefisti.
Ağzınızı daha fazla sulandırmayayım…
Pandemi nedeniyle her yer kapalı, sahil kasabaları terk
edilmiş mahallelerden oluşuyor. Pis bir sukunet var etrafta. Covid bizim bir
başka önemli tartışma konumuz oldu. Salgının ne kadar politik ve ideolojik bir
olgu, bir sorun olduğunu saptadık her somut olayı irdelerken.
Yorgo, son dönemlerde Heidegger üzerine çalışıyordu.
Bir-iki makale çevirdi bir de uzun inceleme hazırladı. Nazi yanlısı palavracı
felsefecinin ipliğini pazara çıkardı. Ben de eski öğrencisi ve sevgilisi Hannah
Arendt’in, bu sefil adama ölümüne kadar neden bağlı kaldığını hiç anlayamadım.
Yorgo, ikinci dalgada Covid’e yakalandı. Oldukça ağır
geçirdi, hatta direkten döndü. 8 günde 12 kilo verdi. Şimdi iyileşti. Uzun süre
sadece Skype’tan görüşebildik. Sonra karşılıklı olarak oturup muhabbete
başladığımızda Marksist-Psikanalitik-Mitolojik söyleminde en küçük bir sapma
olmadığını teşhis ettiğimde Covid’in, bizim arkadaşta herhangi bir yan tesir
bırakmadığını gördüm. Bir olay hariç:
Yorgo entübeden ve yoğun bakımdan çıktığında doktora sormuş:
- Bana
bakan şişman al yanaklı Almanca konuşan bir hemşire vardı, nerede o?
- Pardon
bizim hastanede Almanca konuşan hemşire yok
- Şişmandı
kırmızı yanaklıydı…Biraz sertti ama bana çok iyi baktı
- Yok öyle
biri…
Yorgo, Covid’den önce Heiddeger gibi bir bela ile
uğraştığı için Nazi filozof, şişman ve haliyle Almanca konuşan bir hemşire
olarak bizimkinin tahayyülünde vucut bulmuş. İdeolojik küçük bir yan tesir
kalmış sonuç olarak.
Selanik-Galaxidi-Grevena güzergahı yaklaşık 600 km. Otoyolda neredeyse 50 km.de bir gişeler var. Hükümet bütün yandaş şirketleri sevindirmek için her birine birer küçük parça vermiş. Bu gişelerde görevli çoğu gençler son derece parlak görünümlü insanlar. Biz aramızda Fransızca konuşuyoruz. Bir seferinde gişedeki çocuk aramızdaki muhabbete düzgün bir Fransızca ile katıldı. Yorgo sordu. Meğerse işsiz kalmış bir Fransızca öğretmeniymiş. Bu olaydan sonra benim talebim üzerine bütün gişe görevlilerine esas mesleklerini, bitirdiği okulu sorduk. Yanıtlar şaşırtıcı idi: Bilgisayar mühendisi, kimyager, hemşire, bir gazeteci bile çıktı...
Osmanlı’da din ve siyaset konusunu konuşurken arabada, Yorgo geçtiğimiz bölgelerde İç Savaşın nasıl yaşandığını anlatıyor. Onunla gezmek, kaliteli bir tarih, siyaset, toplum bilimi uzmanı rehberle gezmek gibi.
Thessaloniki&Selanik'ten Patrai'nin karşısındaki Galaxidi'ye oradan da Larisa ile İoannina (Yanya) arasındaki Grevena'ya yolculuk
Mesela
Delphi’deki Apollon Tapınağına gittik. M.Ö 4 yüzyılda müzik, uyum ve ışık tanrısı Apollon’un tapınağının kalıntılarını
gördük. Giderken arabada Brassens’in ‘’Fernande’’ şarkısını dinliyorduk. Şairin
kendi kendine tatmin olanlar için bestelediği marş…https://www.youtube.com/watch?v=ujiPrrkE-Jk&ab_channel=GeorgesBrassens
Bu gezilerde benim (olmayan) Yunancam da gelişiyor. Geçen
sefer çuval’ı öğrenmiştim. Bu sefer de hela’yı öğrendim.
Grevena’da bir peynirci dükkanı var. Patronun oğlu kasada
oturuyor. Sabahtan akşama Proust, Kafka ve Joyce okuyor. Bu sefer kasada kızı
oturuyordu. O bir şey okumuyor. Dükkanın adı da ilginç: ‘’Nihavent Sanatçı
Peynircisi’’. Ama kız nihavent’in ne anlama geldiğini bilmiyormuş. Anlattım.
Buruk bir edayla teşekkür etti. Yunanistan’da Osmanlı geçmiş biraz sorunlu bir
konu.
Pazartesi akşamıydı. Grevana’nın Syriza yerel
yöneticileri Yorgo’nun çocukluk ya da mahalle arkadaşları. Doktor, mühendis,
vergi memuru, bazıları da emekli şeker adamlar. Saat 20.30 gibi bizi
çağırdılar. Ana caddedeki kafelerden birinin önünde toplanmışlar. 8-10 kişi.
Maskeli olarak ve fiziki mesafeye dikkat ederek ayaküstü sohbet ediyoruz.
HDP’yi, CHP’yi, Erdoğan’ı yakından takip ediyorlar. Gergerlioğlu’nu sordular. Bir
baktım saat 21.30 olmuş. Saat 21.00’de sokağa çıkma yasağı başlıyor. Ama ana
caddede hala arabalar dolaşıyor, yayalar da aheste geziniyor. Bir ara kırmızı
mavi tepe flaş lambaları yanan bir polis aracı durdu önümüzde. Direksiyondaki
polis memuru biraz sert bir ifade ile bir şeyler söyledi. Bizim Syrizalılar
birbirlerine baktı. Aralarından biri, polisi hiç iplemez bir havada, eliyle de
‘’Bas git oğlum uğraşma bizimle!’’ dercesine bir şeyler söyledi. Polis kafasını
eğdi gaza bastı çekti gitti hakikaten.
Yorgo tercüme etti. Polise karşılık veren Syrizalı, polisin yeğeniymiş
zaten. Grevana yaklaşık 10 bin nufuslu bir ilçe. Ayrıca da benim tahminim
doğruymuş. ‘’İşine bak, uğraşma bizimle’’ demiş polise. Ve eklemiş. ‘’Yoksa Nea
Smyrna’da olanlar başına gelir ha!’’. Atina’nın Yeni İzmir mahallesinde, ki orta
üst kesim yaşar, geçenlerde polis aşırı şiddete başvurunca sakinler ayaklanıp birkaç
polisi ayıklamış.
Aslında biliyordum, hatırladım: Yunanistan’da Cunta
döneminde asker ve polisin korkunç zulmü vardı. Cunta devrildikten sonra tek
tek hesap sordular her işkenceci ve kötü davranan üniformalılardan. O gün bugün
asker de polis de Yunanistan’da yurttaşa sert ve keyfi davranamıyor. Ne güzel!
Yorumlar