Ana içeriğe atla

Charlie Hebdo’nun Aylan Şoku!

Fransa’da yayınlanan  ‘aptal ve yaramaz’ ayrıca ‘Sorumsuz’ dergi, Charlie Hebdo (CH), 13 Ocak tarihli sayısında yer alan  Aylan(*) karikatürü ile ‘yine   şok yarattı’. Google’da ‘Aylan ve  Charlie Hebdo’ yazınca 124.000 kadar alıntı çıkıyor. Bunların çoğu da CH ve karikatürü çizen derginin yeni yöneticisi Riss’in ‘ırkçı’ , ‘rezil’ olduğu yönünde.

CH bu eleştirilere sayfalarında doğrudan yanıt vermedi ama Yazı İşleri Müdürü Gérard Biard,  M100 Medya ödülünü Berlin’de alırken yaptığı konuşmada bu tür karikatürlere değinirken dedi ki, ‘Bu karikatürlerde hiciv var. Hiciv bir şok yaratmalı. Şok yaratmıyorsa iyi bir karikatür değildir’. Biard ayrıca, sosyal medyada Aylan karikatürünü kınayanların önemli bir çoğunluğunun 7 Ocak saldırısını sürdürdüğünü  söyledi.

Keza, ‘Barış İçin Karikatür’  kollektifi sözcüsü, Le Monde’un 1. sayfa 
 karikatürcüsü Plantu da, ‘Bu karikatür aslında Avrupalı ırkçıları inceden kınıyor’ görüşünde.

Libération’un medya eleştirmeni Daniel Schneidermann’da Aylan karikatürünün ‘Hara Kiri geleneğine uygun olduğunu’ hatırlattı.


RSF, Sınır Tanımayan Gazeteciler de ‘Her Şeyi Söyleme Hakkı’ başlıklı bildirisinde karikatürlere savaş açılmaması gerektiğini savundu.

7 Ocak günü (Charlie'ye baskın) ne yapıyorlardı? Erdoğan: Yeni komşum Bağdadi ile top oynuyordum.

Türkiye’de de medyanın çok büyük bir kısmı, Aylan karikatürü nedeniyle  CH’e karşı sert çıkışlarda bulundu. Bir karikatür
 üzerinden insanlık, ırkçılık, felaket, rezalet 
nutukları çekenlerin çok büyük bir kısmının Cizre,Silopi ya da Sur’daki hakiki dramlara ve ırkçılığa göz yumması hatta desteklemesi ya da Saray ağzıyla konuşması manidar.  CH’daki Erdoğan karikatürlerini eleştiremeyenler Aylan’a sarılmış.                RAGIP DURAN


(*) Çocuğun kütükdeki resmi adı Aylan değil, Alan. Türk resmi medyası çocuğu da Türkleştiriverdi. Soyadı da Kurdi. Doğum yeri de ‘Bugün yarın kurtuldu kurtulacak Kobane’.


10 Şubat 2016 tarihli Leman dergisinden

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanlı hayalet aslında 104 yıldır tepemizde

* Talat Paşa’nın şahsından çok temsil ettiği ideoloji ve paradigma T.C açısından bugün hala hayati bir öneme sahip. Talat Paşa sadece İttihat Terakki ve 1915 ile organik olarak bağlantılı değil. O bugünkü T.C nebulasının belleği, kalbi ve beyni. Ragıp Duran Güncellikte sürekli olarak çıkmaza girince, ne geçmişi anlayabilir insan ne de geleceği tasarlayabilir. Osmanlı’dan T.C’ye geçiş çok sorunlu, çok zor ve çok kanlı. 102 yıl bir toplum için çok uzun bir süre değil. Ama yeni kurulan Kemalist rejim inatla ve ısrarla, bir asır boyunca iktidarın siyasi/ideolojik/kültürel/pedagojik aygıtlarını kullanarak geçmişi bağımsız, özgür ve nesnel bir şekilde değerlendirmedi. Kendi çıkarlarına uygun devletçi, milliyetçi hatta ırkçı bir ‘’hikaye’’ üretip yaygınlaştırdı. Geçiş sürecinin (1908-1923 ve sonrası) tüm olumsuzluklarını ya gizledi ya da tahrif etti. Ermeni Soykırımı, Kürt Sorunu ve Pontos Rum Konusu bu olumsuzlukların en bariz olanları. Kemalist ideoloji, iktidarının meşruiyetini sağlama...

Kemalizm’de Hyper Enflasyon

  * İçeriği pek muğlak, dün-bugün-yarın her derde deva olarak önerilen, dev heykel ve portreleri ile tahayyülümüzü baskı altına alan zihniyetin etraflı bir yapı sökümüne ihtiyacı var.   Yerine cazip, çağdaş, popüler yeni bir siyasi-toplumsal proje lazım. Ragıp Duran Sayıları giderek azalsa da Türkiye’ye gelen yabancılar/turistler bize en çok şu soruyu soruyor: ‘Sizde neden her yerde Atatürk heykelleri, posterleri, portreleri var?’. Biz belki içeriden bakıp anlayamıyoruz ama başka ülkelerle kıyaslama yapınca Türkiye’deki Atatürk tutkusunun ne kadar yaygın, ne kadar güçlü olduğunu saptayabiliriz. Her devletin saygıdeğer bir kurucu babası, sevgi ve minnetle anılan askeri ya da siyasi bir lideri tabi ki var. ABD’de G.Washington, SSCB’de pardon Rusya’da V.I.Lenin, Çin’de Mao Zedung, Kore’de Kim Il Sung, Fransa’da De Gaulle… Ama bu ülkelerin hiç birinde lider kültü bizdeki Atatürk düzeyinde değil. Bir başka çelişki d...

Şahin Alpay’ın Anıları / İlginç ve Zengin bir Hikâye ama…

  * 70’lerde Maocuların idolü sonraları Cemaatin kendi deyimiyle sosyal liberal yazarı başarılarını, düş kırıklıklarını, pişmanlıklarını kaleme almış. Parlak bir öztanıtım broşürü, zengin bir özkutlama kataloğu. Ragıp Duran   En eski ünvanı ‘’Maoculuğu Türkiye’ye getiren Adam’’ olan Alpay, Lejand yayınlarından çıkan 564 sayfalık anılarının birinci cildinde son 80 yılın Şahin Alpay’ını biraz da o dönemleri anlatıyor. Alpay, benden 10 yaş büyük. O, Aydınlık’tan ayrıldığı yıllarda ben yeni yeni PDA’cı oluyordum. 70li yılların başında Şahin Alpay ve Halil Berktay bizim için hareketin en önemli ideologları ve gerçek birer devrimci aydındı. Kendisini çok az tanırım. Ama bilgisi, kültürü, çalışkanlığı, içtenliği ve dürüstlüğü konusunda sanırım kimse olumsuz bir yargıda bulunamaz.     Kitap piyasaya çıktığında, Medyascope, Apaçık Radyo ve Serbestiyet’de anılar hakkında yayınlanan söyleşileri izledim. Cazipti. Ancak kitabı okuduktan sonra bu mecralarda söyleşi...