DİHA’nın haberine göre, Diyarbakır’da ‘güvenlik’ güçleri, Kürt gazeteci ve
yayıncı arkadaşlarımızı herhangi bir Savcı, Mahkeme kararı olmaksızın,
bürolarını basıp gözaltına almış.
Seçimlerden önceki Diyarbakır mitingindeki
bombayla başlayıp Suruç katliamı ile devam eden Kürt siyasi varlığına yönelik
silahlı saldırılar, bebek ve çocuk katliamı, bombalama, sokağa çıkma yasakları,
çok sayıda ilçeye topyekün taaruz olarak sürdü. Ne var ki bu saldırılar,
saldırganların hala amacına ulaşamadığını gösterdiği için devam ediyor.
Kürt
basınını susturarak, süregelen katliamı sessizce devam ettireceklerini
sanıyorlar. Çünkü son dönemde, sokağa çıkma yasağı ilan edip, gizli-saklı Kürt
kıyımı yapmak isteyenler bu amaçlarına da ulaşamadı. HDP’yi barajın altına
çekmek için savaş açan zihniyet, 9. günün sonunda Cizre’ye giren HDP heyetinin
nasıl karşılandığını mutlaka gördü ama görmek de istemedi. Cizre AKP İlçe
teşkilatının kaderinden de haberi vardır ilgili kişinin herhalde.
Kürtler, çok uzak değil, 20-25 sene önce Erivan Radyosundan ya da BBC’den
alırlardı haberleri. Şimdi televizyon istasyonları, radyoları, gazeteleri,
İnternet siteleri var.
Özgür Gündem’i de bombalamışlardı. Ama o gazete hala
çıkıyor…
Kürt basınını susturmak istediklerine göre, bunlar bir şeyden çok korkuyor.
Gerçekten… Doğru haberden. Diyarbakır’da, Gever’de, Cizre’de… yaptıkları
bilinsin istemiyorlar. Ama biz istiyoruz.
(*) DİHA’ya baskına karşı görüş
29.09.2015
Yorumlar