5. KITADAN (1) Avustralya’ya gideceğimi Nisan ayından beri biliyordum. Kime söylesem, ‘Amaan acaip uzun ve zor bir yolculuk…Canın çıkıyor, mahvoluyosun…3-4 günde ancak toplarsın’ diyorlardı. En güzel ve en komik yolculuk anekdotlarını Mazlum Çimen anlattı. O, üç kez konser vermeye gitmiş. Bana ‘Katiyyen gitme…Bussiness’de uçsan bile yıkılıyorsun’ filan demişti. Cengiz Aktar da, ‘Dünyanın en zehirli 100 böceğinden 74’ü Avustralya’da, aman dikkat et’ diye uyarmıştı. Sanki Avustralya kırsalına ya da dağlarına çıkıyormuşum gibi…Daha önce Sydney ve Melbourne’a gidenler ise tüm bu güçlüklere rağmen oradaki Türkiyelilerin kendilerini son derece iyi ağırladıklarını, devrimcilerin ve Kürt arkadaşların mükemmel organizasyonlar yaptıklarını söylemişlerdi. Tecrübelilerin öngörüleri doğru çıktı. Zaten Avustralya’da iken sürekli olarak Ertuğrul Kürkçü’nün, Haluk Gerger’in, Fikret Başkaya’nın, Faik Bulut’un gezi ve ziyaretlerinden kareler canlandırdılar. Avustralya hakkında pek bilgim yoktu. İngil
Ragıp Duran'ın Medya Eleştirisi Blogu