Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Fransız siyasi mizah dergisi Charlie Hebdo

Düşünce, İfade, Basın Özgürlüğü mü Dini De ğerlerle Alay Etmek mi? Baskından sonra çıkan ilk sayı 7 milyon sattı. ''Her şey affedildi- Ben Charlie'yim'' 2015 y ılının 7 Ocak günü Paris’te siyasi mizah gazetesi Charlie Hebdo’nun merkezine yönelik silahlı saldırı sonucunda,  haftalık yazı işleri toplantısını yapmakta olan on karikatürist, yazar, gazeteci ve iki polis memurunun öldürülmesi, Müslümanlık, Terörizm, Batı’da yaşayan Doğulular yani Göçmenler, Entegrasyon, Asimilasyon gibi zaten tartışılan konuları yeniden gündeme getirdiği gibi, ‘DİN ve MEDYA’ temasını da tartışmaya açtı. Gerek Fransa ve Bat ı Avrupa’da, bir nebze daha az ve farklı da olsa Müslüman toplumlarda, Charlie Hebdo örneğinden yola çıkarak, bir dizi soruya yanıt aranmaya başlandı. Aynı sorulara çok farklı hatta bazen tamamen zıt içerikli yanıtlar önerilmiş olması, konunun kolay kolay kapanamayacağını, tartışmanın süreceğini gösteriyor. Üstelik tarafların giderek birbirinden uzak

CİZRE'DE VURULAN ALAN KURDÎLER...

Charlie Hebdo Tepki Çekmiş! * İkiyüzlüler, trajik gerçeğe göz yumup Charlie Hebdo'daki bir karikatür üzerinden düşünce, ifade ve basın özgürlüğü alanındaki sınırlarını ifşa ediyor. Kalaşnikoflu kırımdan bir yıl sonra Charlie Hebdo hala saldırı altında....  Dergiyi, konuyu bilmeyen, öğrenmek ve kabul etmek de istemeyen,  fanatik Müslüman, sağcı, düşünce, ifade basın özgürlüğü karşıtı, ‘Fransa Mransa anlamam, ben Türküm, Müslümanım’ diye horozlananlarla solcu geçinen tüm kesim ve şahısların Charlie Hebdo ile bir alıp veremedikleri var. (CH konusunda Bkz www.apoletlimedya.blogspot.com.) Derginin son sayısında yayınlanan bir Alan Kurdî karikatürü yine tartışmalara yol açtı. İlk başta, isteseniz de istemeseniz de, Charlie Hebdo, evet Türkî ve İslami kriterlere göre, ayıp, günah, terbiyesiz, yasadışı hatta gayrı-meşru bir yayın. Ama Charlie, Türkiye’de değil Fransa’da yayınlanıyor. Kimse de kalkıp Charlie’den ‘Milletimizin ve dinimizin gelenek ve göreneklerine uymasını hatta say

TOPLUMSAL TARİH'TE İKTİDAR-BASIN SÖYLEŞİSİ

Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül geçtiğimiz günlerde MİT TIR'ları haberlerinde "terör örgütüne yardım, casusluk ve devlet sırlarını ifşa etmek" iddiasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildiler. BirGün yöneticileri Barış İnce, Berkant Gültekin ve Can Uğur hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan dava 11 ay 20 gün hapis kararıyla sonuçlandı. Bu tarihlerde Özgür Gündem manşetleri de dava konusu oldu, Kürt basını üzerindeki baskılar geçmişteki gibi devam ediyor. SÖYEŞİ: CANSU KILINÇARSLAN ve AHMET AKŞİT Zaman ve Bugün gazeteleri ve STV de iktidara muhalif bir konumda; bu yayın kuruluşları eskisine göre iktidarla ilişkide farklı bir sürece girdiler. Hürriyet gazetesine saldırılar, Ahmet Hakan’ın dövülmesi vb… Ragıp Duran’la son 5.5 yıl evvelki son söyleşimizden bu yana iktidar-basın ilişkisi açısından konuşacak çok konu birikmiş.    Ragıp Bey sizinle Nisan 2010’da konuşmamız üzerinden 5,5 yıl geç