Ana içeriğe atla

Kayıtlar

M e d y a N a s ı l K ü r t a j E d i l i r ?

Dümdüz…Sessiz…Hareketsiz…Ulvî gibi… M e d y a   N a s ı l   K ü r t a j   E d i l i r ?(*) ·          AKP daha doğrusu Başbakan, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana, yani son 11 yıl içinde toplumun tüm kesimlerine boyun eğdirmek, onları uslu, dindar ve muhafazakâr  taraftar haline getirebilmek için kâh siyasi kâh ‘hukuki’  çok çeşitli girişimler gerçekleştirdi. Medyadaki kazıma operasyonu salt kendi iktidarını sürdürebilmek için gerekli olan bir hizmet harekâtı  değildi. AKP devleti ile, büyük ölçüde de  global neo-liberalizmin katkısıyla,  medyanın, gazeteciliğin, gazetenin, haberin, medya mülkiyetinin ve hatta okurun tanım, işlev ve koşulları da değişti. Hem de çok fena bir şekilde... 2002 yılında hükümete gelen, son 3 genel seçimlerde de oylarını artırarak artık   devlet olan AKP, medya alanında daha ilk başlardan itibaren  planlı, programlı bir fetih stratejisi ...
İyi gazeteci iyi gazeteci kalır Kötü gazeteci kötü milletvekili olur! Ceylan derisinden mamul Meclis koltukları mı, kıyak maaş ve emeklilik mi, iktidar sevdası mı nedir belli değil, yine çok sayıda gazeteci milletvekili adayı oldu. Oysa ki çok büyük ve yapısal farklar var siyasetle gazetecilik arasında… İyi gazeteci iyi gazeteci kalır, kötü gazeteci kötü milletvekili olur!..  7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için milletvekili aday listelerine baktığımızda, hem iktidar hem de muhalefet partileri listelerinde çok sayıda gazeteciye rastlıyoruz. Aday adayları listesinde de yine çok sayıda tanıdık tanımadık, yerel ya da ulusal medyada çalışan gazeteci vardı. Batı’da, benim izleyebildiğim kadarıyla, gazeteciler bizdeki kadar milletvekilliğine heveslenmiyor. Hele muhabir, köşe yazarı, editör, televizyon sunucusu konumundaki gazetecilerin bu alanı terkedip parlamentoya girmesi pek yaygın bir transfer değil. Yine de bazı dev medya holding patronlarının Batı Avrupa’da milletvekili...

Charlie Hebdo: Tabubilmez boyuneğmez bir arsız dergi

GÜNDEMİN TARİHİ Charlie Hebdo biraz da Fransa’dır. Villon’un, Proudhon’un, Brassens’in, Coluche’ün Fransası… Acımasız, iğneleyici üslubuyla zengin bir geleneği temsil eden “gazi dergi”nin soyağacını anlamak için, Fransız tarihinde kültürel, siyasi bir gezinti... Nevi şahsına münhasır bir dergi Charlie Hebdo . Paris’teki amcaoğlu Canard Enchainé ile bir çok ortak noktası olmasına rağmen, Charlie mahallenin sapanla camları kıran, küfürbaz veledi; Canard ise galiba biraz ağır abi. Londra’da Private Eye , Moskova’da vakti zamanında Krokodil , New York’ta Mad ya da burada Gırgır-Leman hepsi farklı içerikte ve yaklaşımda mizah dergileri ama, hiçbiri Fransız Charlie ’si gibi baldırı çıplak değil. Galiba zaten bu nedenle de Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “Charlie Fransa’dır” derken bunu kastediyordu. Egosantrik yanları pek zayıf olmayan Fransızların çoğu, öyle gelişigüzel her şeye “bu Fransa’dır” demez. 7 Ocak’tan sonra Fransa’da ve dünyanın bir çok yöresinde yer gök ‘...

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE DİNİ DEĞERLERLE MİZAH MESELESİ

Charlie Hebdo hadisesinde iki temel nokta:   ·       Fransa’nın en parlak on çizer, mizahçı ve gazetecisinin katledilmesi, Charlie Hebdo’nun tabutanımaz yayın politikası, basın özgürlüğü ve dini değerler konularını yeniden tartışmaya açtı. Ortada zıt iki görüş, iki anlayış, iki uygulama var. Yasalar farklı, tarih-kültürler farklı, düşünce tarzı ve tutumlar da farklı. Hangisi daha iyi acaba? 7 Ocak günü Fransız siyasi mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki merkezine yönelik silahlı saldırı sonucu 10’u çizer/gazeteci 2’si polis 12 kişinin öldürülmesi bütün dünyada çok büyük tepki yarattı. Saldırganların baskın sonrasında ‘Allahü Ekber’ diye bağırıp ‘Hazreti Muhammed’in intikamını aldık’ demeleri, işin sadece siyasi, medyatik olmadığını, dini boyutu olduğunu da gösterdi. 7 Ocak’tan bu yana başta Fransa olmak üzere bir çok ülkede konuya ilişkin herhalde binlerce yazı yayınlandı.(1) Uzmanlar, akademisyenler, gazeteciler Charlie hadisesinin çeşi...