Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İyi gazeteci iyi gazeteci kalır Kötü gazeteci kötü milletvekili olur! Ceylan derisinden mamul Meclis koltukları mı, kıyak maaş ve emeklilik mi, iktidar sevdası mı nedir belli değil, yine çok sayıda gazeteci milletvekili adayı oldu. Oysa ki çok büyük ve yapısal farklar var siyasetle gazetecilik arasında… İyi gazeteci iyi gazeteci kalır, kötü gazeteci kötü milletvekili olur!..  7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için milletvekili aday listelerine baktığımızda, hem iktidar hem de muhalefet partileri listelerinde çok sayıda gazeteciye rastlıyoruz. Aday adayları listesinde de yine çok sayıda tanıdık tanımadık, yerel ya da ulusal medyada çalışan gazeteci vardı. Batı’da, benim izleyebildiğim kadarıyla, gazeteciler bizdeki kadar milletvekilliğine heveslenmiyor. Hele muhabir, köşe yazarı, editör, televizyon sunucusu konumundaki gazetecilerin bu alanı terkedip parlamentoya girmesi pek yaygın bir transfer değil. Yine de bazı dev medya holding patronlarının Batı Avrupa’da milletvekili ya

Charlie Hebdo: Tabubilmez boyuneğmez bir arsız dergi

GÜNDEMİN TARİHİ Charlie Hebdo biraz da Fransa’dır. Villon’un, Proudhon’un, Brassens’in, Coluche’ün Fransası… Acımasız, iğneleyici üslubuyla zengin bir geleneği temsil eden “gazi dergi”nin soyağacını anlamak için, Fransız tarihinde kültürel, siyasi bir gezinti... Nevi şahsına münhasır bir dergi Charlie Hebdo . Paris’teki amcaoğlu Canard Enchainé ile bir çok ortak noktası olmasına rağmen, Charlie mahallenin sapanla camları kıran, küfürbaz veledi; Canard ise galiba biraz ağır abi. Londra’da Private Eye , Moskova’da vakti zamanında Krokodil , New York’ta Mad ya da burada Gırgır-Leman hepsi farklı içerikte ve yaklaşımda mizah dergileri ama, hiçbiri Fransız Charlie ’si gibi baldırı çıplak değil. Galiba zaten bu nedenle de Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “Charlie Fransa’dır” derken bunu kastediyordu. Egosantrik yanları pek zayıf olmayan Fransızların çoğu, öyle gelişigüzel her şeye “bu Fransa’dır” demez. 7 Ocak’tan sonra Fransa’da ve dünyanın bir çok yöresinde yer gök ‘

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE DİNİ DEĞERLERLE MİZAH MESELESİ

Charlie Hebdo hadisesinde iki temel nokta:   ·       Fransa’nın en parlak on çizer, mizahçı ve gazetecisinin katledilmesi, Charlie Hebdo’nun tabutanımaz yayın politikası, basın özgürlüğü ve dini değerler konularını yeniden tartışmaya açtı. Ortada zıt iki görüş, iki anlayış, iki uygulama var. Yasalar farklı, tarih-kültürler farklı, düşünce tarzı ve tutumlar da farklı. Hangisi daha iyi acaba? 7 Ocak günü Fransız siyasi mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki merkezine yönelik silahlı saldırı sonucu 10’u çizer/gazeteci 2’si polis 12 kişinin öldürülmesi bütün dünyada çok büyük tepki yarattı. Saldırganların baskın sonrasında ‘Allahü Ekber’ diye bağırıp ‘Hazreti Muhammed’in intikamını aldık’ demeleri, işin sadece siyasi, medyatik olmadığını, dini boyutu olduğunu da gösterdi. 7 Ocak’tan bu yana başta Fransa olmak üzere bir çok ülkede konuya ilişkin herhalde binlerce yazı yayınlandı.(1) Uzmanlar, akademisyenler, gazeteciler Charlie hadisesinin çeşitli yönlerini incelediler, sa

Fikir özgürlüğünden değil, tabulardan korkun!

Aslında çok da karmaşık bir mesele değil. Tabunuz , kutsalınız var mı yok mu? Siz kendi dışınızdaki herkesin sizin gibi düşünüp davranmasını mı bekliyorsunuz? İslamiyet ya da Peygamber mi mesele yoksa basın özgürlüğü mü? Charlie Hebdo’nun Fransa’da başına gelenler yetmezmiş gibi bu gazi derginin Türkçe versiyonunu yayınlamak isteyen Cumhuriyet de etrafta esen fanatik rüzgarlardan nasibini aldı. Cumhuriyet gazetesi üst yönetimi parlak bir fikir geliştirip cesur bir tutum sergileyerek, Charlie ile dayanışma ve basın özgürlüğüne saygı gereği, Fransız dergisinin 14 Ocak Çarşamba günü çıkacak sayısını olduğu gibi Türkçe olarak yayınlama ve bunu 16 sayfalık bir ek olarak verme kararı aldı. Bu imtiyaz ilk başta sadece Türkiye’den Cumhuriyet’e, bir de bir İtalyan gazetesine tanınmıştı. 16 Ocak gününden itibaren ise Charlie Hebdo’nun sitesinde, Le Monde ve Courrier İnternational’in katkılarıyla, Charlie’nin sadece Fransa’da 4 milyon basılan dergisi, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Ar

Charlie Hebdo’dan dindarlık, tabudevirme ve medya dersleri

  BU MUSİBET YARIN BİR SAADET GETİRİR Mİ? * Charlie Hebdo 10 sıkı çizer ve yazarını kaybetti ama bu hafta 4 milyon satıp en az  6 dilde yayına giren dergi, tayin edici bir çok konuda  hepimizin kafasını açan tartışmalar yarattı. Tabunuz var mı? Ne kadar? Sizin basın özgürlüğünüz iyi mi? Kalaşnikof neyi öldürür, neyi canlandırır? Türkiye’nin tarihi, coğrafyası, fiziği, kimyası, yurttaşlık bilgisi ve takvimi Fransa’nınkinden ne kadar farklı? Charlie Hebdo’nun başına gelenler korkunç. Ama 7 Ocak’tan sonra cereyan eden hadiselerin kaçınılmaz olarak bazı olumlu yanları da var. Ayrıca Charlie meselesi, basın özgürlüğü, dinci bağnazlık, tabu ve dogmalar, laiklik, ‘Bizim Fransa’dan ne farkımız var?’ türünden sorulara yanıt önermesi bakımından ve dersler çıkarılması gereken bir mesele. İşin tabi bir de ‘Bundan sonra ne olacak?’, yani ‘Fransa’daki Müslümanlar’ ya da ‘Türkiye’deki Fransızlar’ın durumu ne olacak?’ soruları da var. Bir dizi tartışma yamuk yumuk da olsa başladı. Cha

Charlie...Gülüyor Hep Zekice

 Leman Dergisi Charlie Hebdo Özel sayısı, 2015/03

Charlie’yi vurdular... Ölmedi!

Mizah, ezilenlerin güçlü bir kozu ya, siyasi mizah daha da etkili. Çizgiyle, gırgırla, ironiyle, alayla, fotomontajla, Tiranlara, egemenliğini meşrulaştırmak için kutsal giysilere bürünenlere kök söktürdü Charlie. Fikirleri yoktu, silahları vardı. Gülmeyi bilmezlerdi, ağlattılar bizi. Mizahları hiç yoktu, bundan sonra da olmayacak. Ama Charlie… ‘Ben başka bir memlekettenim Başka bir mahalleden Bambaşka benim yalnızlığım’ Fransız anarşist şarkıcı Léo Ferré’nin ‘La Solitude’ (Yalnızlık) şarkısındaki dizeler, belki Charlie Hebdo için yazılmamıştı ama Fransa’nın bu en fırlama, en cingöz, en başkaldıran gazetesi gerçekten de hiçbir refiğine/refikasına benzemez. Başka herhangi bir ülkede eşi benzeri yoktur. Hatta Fransa’daki amca oğlu Canard Enchainé (Zincirli Ördek) ile bile kıyaslanması zordur. Canard da anarşisttir, laiktir, Papa, Vatikan filan dinlemez ama Charlie aslında tam bir sokak çocuğudur. Küfürlü konuşur, ‘Ne Tanrı, ne Efendi’ tanır, tabusavardır, dogmayıkard