Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Orhan Doğan'ın Ölüsü Bile...

Dicle Haber Ajansının sorularına verilen yanıtlar (9 Temmuz 2008) 1-Gelecek Gazetesi, 1 Temmuz'da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "haber başlıkları ve içeriklerinde örgüt propagandası yapıldığı" iddiasıyla bir ay süreyle kapatılmıştı. Kapatılma gerekçesi açıklandı. Eski DEP Milletvekili Orhan Doğan’ın anma haberinin haber başlığı ve haber içeriğinde örgüt propagandası yapıldığı gerekçesiyle kapatıldığı açıklandı. Bu kararı nasıl yorumluyorsunuz? Kürt siyaset ve düşünce dünyasının emsalsiz temsilcilerinden biri olan Orhan Doğan, anlaşılan aramızdan ayrıldıktan sonra da hala bazı kesimlerin hedefi olmayı sürdürüyor. Orhan benim dostumdu. Cizre’deki cenaze törenine 100 bini aşkın insan katılmıştı. Oysa ki Orhan’ın resmi ünvanı sadece ‘Eski milletvekili’ idi. Türkiye’de ya da dünyada hangi eski ya da yeni milletvekiline halk böylesine muhteşem bir cenaze töreni düzenlemiştir? Orhan’a ‘terörist’ sıfatını yapıştıranlar, aslında ‘Taraf’ gazetesinin yayınladığı ‘Lahika

Korsan Medya

AKP/Ergenekon Çatışmasında K O R S A N M E D Y A ◘ Okur, çatışmanın köken ve nedenleri, tarafların mevcut ve olası taktik ve stratejileri hakkında doğru ve somut bilgi beklerken, siyasi kutuplaşmanın medyatik temsilcileri tarafların propagandasını yapıyor sadece. Oysa ki... Ragıp DURAN ragip137@hotmail.com Adalet ve Kalkınma Partisine yönelik kapatma davası sürerken Ergenekon Soruşturmasının alevlenmesi Türkiye gündeminin en tepesine yerleşti. Sözkonusu iki tarafın üst düzey yönetimi ile etkili ve yetkili birkaç kişi dışında, yurttaşlar bu çatışma hakkındaki gelişmeleri medya aracılığı ile öğrenebiliyor. Türk egemen medyası AKP/Ergenekon çatışmasını izler ve aktarırken bir yandan eski geleneksel tutumunu sergiliyor, bir yandan da yeni durumun ve konumların dayattığı yeni sayılabilecek yöntemler izliyor. Bu dönemde genel olarak Türk egemen medyasını izlerken, bilahare derinleştirmek, ayrıntılı bir şekilde tahlil etmek için, şimdilik kaydedilmesi gereken birkaç not: Star gazetesi i

Taraf Gazetesine Görüş: Gerçek de Bozuk Ayna da...

GERÇEK DE BOZUK AYNA DA... Siyasi kutuplaşma, medyanın siyasete ve iktidara organik olarak bağımlı olması nedeniyle doğrudan medyada da vücut buluyor. Sorunu, çok basite indirgeyip, darbeciler/demokratlar ikilemi içinde ele almazsak; hukuk, laiklik, medya mülkiyeti, medya-iktidar- TSK ilişkileri, iş dünyası, uluslararası konjonktür gibi önemli boyutları da hesaba katarak, büyük resmi görmeye çalışırsak 4 gözlem ön plana çıkıyor: - Türkiye’de bugün bir tek gazete okuyarak, bir tek televizyon kanalı izleyerek sorunu doğru dürüst anlamak, kavramak daha da ötesi çelişme hakkında bilgi sahibi olmak imkansız - Türkiye’de bugün, günlük gazetelerin orta vadeli yayın politikalarını inceleyerek, neredeyse hiç birinin gerçek anlamda bağımsız olmadıklarını görüyoruz. - Türk egemen medyası, halihazırda, bir yandan, mevcut çelişmedeki taraflardan birinin görüşlerini haber ve yayın politikasıyla doğrulamaya çalışırken, bir yandan da kaçınılmaz olarak çelişmenin etkisi altında. - Büyük kapışma, büyü

Savaşın farkında mısnız?

SAVAŞIN FARKINDA MISINIZ? · Bilgisayar oyunu gibi...Önyargılar gerçeğe karşı...Gazetecilik değil propaganda yapılıyor...Şiddet, gerçeği ve sağduyuyu yani barışı vuruyor... Ragıp DURAN Cengiz Aktar geçenlerde Fransız Libération gazetesinde Sarkozy hakkında önemli bir makale yayınladı: Nicolas ve Türkler (http://www.liberation.fr/rebonds/297625.FR.php). Cengiz bu yazıda, Fransa Cumhurbaşkanı’nın Türkiye karşıtı politikalarının gerekçelerini ve anlamsızlığını teşhir ediyordu. Libération gazetesi okurları bu makaleye çeşitli tepkiler verdi. Ancak aralarında biri var ki, bir çok şeyi maalesef acı bir şekilde yüzümüze vuruyor: ‘Avrupa’da biz barış içinde yaşıyoruz. Siz ise savaş halindesiniz’. 9 kelimelik bu cümle, Türkiye’nin AB ile ilişkilerini, hukuk devleti niteliğini, yapılan ve yapılamayan reformları belki biraz sinik ama her halükarda çıplak bir şekilde teşhir ediyor. Cümlenin açılmış tercümesi aslında şu: ‘AB, İkinci Dünya Savaşından sonra, savaşmış iki devletin girişimiyle barış içi