Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs 25, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ş A H A N E B İ R Ç İ F T E T A N I K L I K

  ‘Herkesin umudunun kesildiği noktada bu isyan ortaya çıktı’ ‘Bir anda olacak bir şeydi bu, öyle oldu, çok da güzel oldu’ ‘Fantastik bir filmin içindeydik adeta’ ‘İçinde bir sürü iyi insanın olduğu farklı bir evrende geçen bir film’ Gezi Direnişi henüz birinci yılını doldururken, konuya ilişkin onlarca kitap yayınlandı; hadise siyasilerin dilinde hâlâ mevcut; Gezi hakkında akademik çalışmalar sürüyor; Gezi sırasında Türkiye’nin dört bir yanındaki gösterilerde gözaltına alınanların davaları devam ediyor.  ‘Benzersiz bir şey’ ‘Direnişin yakından tanığı ve parçası olduğum iki hafta birçok nedenle yaşamımın en güzel günleri arasındaydı’ ‘İsyanı an an yaşarken çalışmak, kendimi verimli ve mutlu hissetmemi sağladı’ ‘Her şeye rağmen beraberlik ve dayanışma’ Gezi, 10-15 gün boyunca Park’ta yaşanan olaylardan ibaret değil. Mesele, her sefer tekrar edildiği üzere, 3-5 ağaç meselesi de değil: İtalya’da evsizler işgal ettiği konuta ‘Taksim’ adını verdi. Brezi

ÇÖKÜŞ ALAMETLERİ VE SINIF NEVROZU

     Soma katliamı, Başbakan’ın siyasi-ideolojik alanda faşizan-dinci özüne dönüşünde önemli bir merhale. Sona doğru öze dönülür, sınıfsal nevroz da buna katkıda bulunur. Hayırlısı…   Recep Tayyip Erdoğan, Soma katliamı ile gerek siyasi-ideolojik davranışları gerekse halet-i ruhiyesi itibariyle artık özgül formatına dönmüş durumda. Bir nevi, Necip Fazıl Kısakürek geçmişinin yeniden canlanması yani… Anayasa Mahkemesi ve Danıştay toplantılarında birincilik kemeri elinden ve belinden kayan boksör, Anayasa Mahkemesi salonunun aynı zamanda Yüce Divan salonu olduğunu hatırlayınca iyice bunalıma girdi. ‘Malum şahıs’  aslında korkuyor, çok korkuyor. Bu korkusunu yenmek için de giderek saldırganlaşıyor. Köşeye sıkışmış kedi manzaraları. Üstelik hiç de Tom ve Jerry karesi değil. Çünkü sevimsiz.  Dr. Murat Paker’in alanına girdiğimin farkındayım. Bağışlasın… İktidarda olmayan, iktidarı sadece mücadele edilecek bir mekan/makam olarak görenler, yani hayatta kaybedecek pek bir şeyleri olmaya