Türk medyasının yıllardır egemenlerin denetiminde olduğunu biliyorduk. Alo Fatih! hattı bize sansür konusunda yeni bilgiler verdi. Ne var ki, bugünkü iletişim çağında iktidarlar artık sansürden eskisi gibi yararlanamıyor. Üstelik sansür çoğu zaman da ters tepiyor. Erdoğan usulü sansürden birkaç kare… "Sansür, her bir yurttaşın ifade özgürlüğünün keyfi ya da doktrinal bir nedenle sınırlandırılmasıdır. Sansür, siyasi ya da dini bir iktidar mekanizmasının, kitaplar, gazeteler, bültenler, tiyatro piyesleri ya da sinema filmlerinin içeriğini, bu yayınlar yurttaşa ulaşmadan önce incelemesi/denetlemesi ve iktidarın görüşlerine uygun hale getirmek için kısaltılması, kesilmesi, tahrif edilmesi ya da tamamen yasaklanmasıdır. İfade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak sansür, kimi zaman yayından önce, kimi zaman da yayından sonra yapılabilir. Siyasi sansür, ifade özgürlüğünün hükümet tarafından kısıtlanması anlamına gelir. Dolaylı ya da resmi olmayan sansür ise baskı aracılığıyla
Ragıp Duran'ın Medya Eleştirisi Blogu