Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos 19, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TEK GERÇEK RESMİ GERÇEK Mİ?

·         Antep’deki saldırıyı devlet iki günde çözüverdi: Vali’ye inanacak olursak bir de   bombalı aracı olay yerine getiren yakalanınca   iş tamamen bitecek. Bu, işin resmi yanı.   Belki de hepsi doğru. Ama medya ne yaptı bu süreçte? Ne yapması gerekiyordu? Gaziantep’deki   terör   saldırısı ve sonrasının Türk egemen medyası tarafından izlenip aktarılmasında, her zaman olduğu gibi, bir çok sorun var. Öncelikle,   medya, saldırının hemen sonrasında, üstelik resmi yetkililer henüz bir açıklama yapmamışken, failin PKK olduğunu yazdı.   Dr.Esra Arsan’ın bu konuda ANF’de yayınlanan saptama ve görüşleri önemli. Ortada hiçbir iz, bilgi, belge bulunmamasına rağmen ‘olağan zanlı’ PKK, ‘herhalde yine onlar yapmıştır’ yaklaşımıyla suçlandı. Bu olayda PKK’nın hemen fail olarak saptanıp belirlenmesi – ki gerçekte de olabilir- bir başka açıdan da önemli. Çünkü bu terör saldırısının faili PKK değilse, ikinci şüpheli olan Suriye Muhaberatı gündeme gelecekti.   AKP’nin 2 numarası konumu

ESKİ ASİ/YENİ ASİ

Galatasaray’ın ‘asi’ futbolcusu Engin Baytar’ın    Ferrari’si ile korkunç bir kaza yaptığı haberini, Metin Kurt, bu sabah    (24 Ağustos Cuma) gazetelerde herhalde okuyamadı. Çünkü Metin, Spartaküs’ün ve Di Stefano ile Metin Oktay’ın yanına doğru yolculuğa çıkmıştı. Çok uzun bir dönem ‘Asi’ sıfatı öncelikle ve esas olarak Metin Kurt için kullanılırdı. 1966 yılında başlayıp 1979 yılında sona eren futbol hayatında, Metin Kurt kadar renkli futbolcu pek gelmedi. Onun Ferrari’si yoktu, öyle zırt pırt    kırmızı kartla sahadan atılmazdı, aksine hem futbolu hem şahsiyeti son derece ince, nazik ve efendiydi.    80’li yıllarda önce Spor-Sen’i    sonra Devrimci Spor Emekçileri Sendikasını kurdu. Endüstriyel     futbola karşı mahalle futbolunu, ‘6’da devre, 12’de biter, 3 korner bir penaltılı baklava’ maçlarını savundu.    Klüplerdeki    ağalara karşı oyuncuların sigorta, emeklilik,    parasız izin    gibi sosyal koşulları için mücadele etti.    Aslında Türkiye’nin erken bir    Jean Marc